Erzurumlu İbrahim Hakkı - Marifetname/36
İKİNCİ BÖLÜM
Göğüs, omuz, el ve parmak adalelerinin keyfiyet ve hareketlerini altı madde
ile açıklar.
Birinci Madde
Göğsü kavrayan ve yayan adaleleri bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilgileri demişlerdir ki: Göğsü hareket
ettiren adalelerin bazısı, ancak yayar kavramaz. Göğsün bu adalelerindendir
ki, nefs uzuvlarıyle gıda uzuvları arasında perde olan açıklanacak adaleler
bunlardandır. Bir çift adale dahi boyun kemiği altında konulmuştur ki, bitiş
yeri omuz başına uzayan adı geçecek cüzden bulunmuştur. Göğsün birinci
kaburgasına sağ ve soldan bitişip, o kaburgayı çekmek içindir. bir çift
adalesinin iki kat ferdinin iki cüzünün üstleri boyuna bitişik olup, onu
hareket ettirmiştir. Aşağıları, göğsü hareket ettirmeğe yetmiştir. Göğsün
beşinci ve altıncı kaburgasına bitişik olan, aşağıda anlatılacak, bir
adaleye karışıp gitmiştir. Bir çift adalesi dahi omuzdan bir çukur yerden
bitmiştir ki, birinci omurdan omuza inen bir çift adaleye yetmiştir. İkisi
bir adale gibi olup, arkadaki kaburgalara gitmiştir. Dördüncü çift
adalesi, boyunun yedinci omurundan ve göğsün birinci ve ikinci omurundan
çıkıp, böğür kaburgalarına bitişik olmuştur ki, göğsü yayan adaleler
bunlardır.
Göğsü kavrayan adalelerin biri tali olarak kavrayıcı perdeden ve bizzat
kavrayan adalelerden bir çift adaledir ki, üst kaburgaların esasları altında
uzayıp, göğsü bağlamış ve toplamıştır. Bir çifti dahi bu kaburgaların
etrafı yanında, çene ile hançere arasında bitişip, karnın düz adalelerine
karışmıştır. İki çift adale dahi bu çifte yardımcı kılınmıştır.
Göğsü hem kavran, hem de yayan adaleler onlardır ki, kaburga aralarını
birleştirmişlerdi. Şu halde her kaburga arasında dört adale vardır ki,
liflerinin bazısı, kaburgaların dışına, bazısı içine varıp
bitişmişlerdir. İki adale boynun omuz tarafına gelip, evvelki kaburgaya sağ
ve soldan bitişmiştir. Onu yukarıya kaldırıp, göğsün ayrılmasına yardımcı
kılınmıştır. Şu halde göğüs adalelerinin hepsi doksana ulaşmıştır.
Omuzu hareket ettire yedi çift adaledir ki, iki çifti başın sonundan gelip,
bir çifti omuzun üstüne, boyun kemiğine varıncaya dek yetmiştir. Baş
nahiyetinde eğim ile omuzu kaldırmıştır. Öbür çifti dahi, omuzun aslına
bitişik olup, onu, baş hizasına kaldırmıştır. Bir çift adale dahi birinci
omurdan gelip, omuz üstüne bitişip, onu boyuna yakın etmek için yetmiştir.
Dördüncü çift, lam kemiğinden bitip, yine omuzun üzerine gidip, onu
kaldırmıştır. İki çift adale, göğüs omurlarında ve boyun omurlarında olan
susamsılardan bitip, omuzu, geriye ve aşağıya hareket ettire gitmiştir.
Yedinci çift, kalandan çıkıp, sadece omuzu aşağıya ve öne çekerler. Omuzu
adale ile beraber yukarı tarafa kaldırırlar. Göğsün yayılmasında dahi
yardım ederler.
İkinci Madde
Omuz mafsalını pazu ile hareket ettiren adaleleri bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Omuz mafsalını
hareket ettiren pazu adaleleridir ki, onların üçü göğüsten gelip, pazuyu
aşağıya çekerler. Bu üç adalenin biri, meme altından çıkıp, pazuya yakın
olan omurun önü yanında pazunun önüne bitişik olup, omuzu aşağı getirmek
ile, pazuyu göğüse yakın eder. Adı geçen üç adalenin biri dahi bağır
kemiklerinden çıkıp, pazunun ucu iç tarafında bitişip, pazuyu
kaldırmasıyla göğüse yakın eder. Üçüncü büyük adale, bağır kemiğinden
çıkıp, pazunun ön aşağısına bitişmiştir. eğer üstteki cüz'ü lifi ile amel
ederse pazuyu kaldırarak, göğüse getirir. Eğer iki cüz'ü ile beraber amel
ederse pazuyu düz olarak göğüse getirir Pazunun iki adalesi koltuk altından
çıkıp, büyük adalenin bitişmesinden ziyade bitişip, bir büyüğü böğür
kemiğinden ve kaburgalar gerisinden gelip, pazuyu bu kaburgalar tarafına
düz olarak çeker. İkinci incesi koltuk altı derisinden ortaya eğik gelip,
meme semtinden üst tarafa çıkan adalenin kirişine bitişip, arka tarafa
eğilip, batmıştır. Evvelki adaleye yardımcı olmuştur. Bu pazunun beş
adalesi dahi vardır ki, hepsi omuz kemiğinden çıkmıştır. Bunların biri,
omuzun üst kaburgası ile diyaframı doldurup, ucu pazu tarafından dış
tarafın üst cüz'üne geçip gitmiştir. Bunların ikisinin çıkış yereri omuzun
üst eğesi olmuştur. Biri büyüktür ki, lifii alttaki cüz perdelerine
gönderip, diyafram ile alt eğenin arasını doldurmuştur. Pazunun ucuna dış
taraf sonunda bitişip, pazuyu dıştan yana meyil ile uzaklaştırmıştır.
İkincisi, birincisine bitişik olup, bununla bunun görevini yerine
getire gelmiştir. Lakin ikinci adale, omuz üstüne bağlı olup, pazunun dışına
bitişip, onu dıştan yana eğik kılmıştır. Dördüncü adale omuz kemiğinin çukur
yerini doldurup, kirişi pazunun ucunun iç tarafından giren adalenin
cüz'lerine bitişip, pazuyu geriden yana kaykıltmıştır. Beşinci adalenin
bitiş yeri omuzun alt eğesinin aşağı tarafındandır. Kirişi koltuk altının
üstünden yükselip, küçük adalenin birleşimi üstünde pazuda bitişik
olmuştur. Bu adalenin işi, pazunun üt ucunu yukarı tarafa çekmektir.
Pazunun iki başlı bir adalesi dahi vardır ki, onun işi boyunun altından ve
boyundan gelip, pazuyu kuşatmaktır. Bunun bir başı pazuya girmiştir. Öteki
ucu pazunun dışından omuz altından hasıldır. Bir miktar dolaşık şekilde
dışa eğimlidir. Şu halde eğer iki cüz'ü ile amel ederse, pazuyu düz olarak
kaldırır. Pazunun iki küçük adalesi dahi vardır ki, biri meme üstünden
gelir. Biri omuz mafsalında gömülmüştür.
Üçüncü Madde
Kolun adalelerini ve hareketlerini bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Kolu hareket
ettiren adalelerin bazısı yayar, bazısı kavrar. Bunlar pazu üzerinde
konulmuştur. Bunların bazısı pazunun yüzü üzerine kapanır. Bazısı yayar ve
gevşektir. Bu adaleler pazu üzerinde değildir. Lakin yayanlar, bir çift
adaledir ki, ikisinden biri içeride meyl ile kolu açar. Zira ki bu, pazunun
önü altında ve omuzun alt eğesinden çıkıp, dirseğe iç cüzleri yanında
bitişmiştir. ikincisi dışarıya meyleder. Kolu yayar. Zira ki bu adalenin
kafasından gelip, dirsekten çıkan cüzlere bitişir. Bu iki adale, işte
toplandığında, kolu düz olarak yayarlar.
Kavrayanlar, bir çift adaledir ki,ikisinden büyüğü kolu, içe meyl ile
kavrar. Zira ki bu, omuzun alt çıkıntısından karga burnun tepesinden çıkıp,
pazunun içine meyledip, dirseğin ön üst kirişine bitişir ikincisi kol
dışına meyledip, kavrar. Zira ki bunun çıkış yeri pazunun dış gerisindendir.
Bu bir adaledir ki, iki et başı vardır. Biri pazunun arkasından, biri
önünden geçip, dışarıya meyl ile kavrayan, alt dirseğin alt önüne ve içine
meyl ile kavrayanı üstüne bitişmiştir. Ta ki, sağla çekeler. Bu iki adale,
bu iki işte birleştiğinde kolu düz olarak toplarlar. Bu iki yayıcı adalenin
içinde bir adale vardır ki, pazu kemiğini kuşatıp kavrar. Kolu yüzü üzere
kapayan adaleler, bir çifttir ki, dışarıda konulmuştur. Bu iki adalenin
birisi pazu başının iç tarafının üstünden çıkıp, dirseğin üstüne bitişip,
bilek mafsalı olmuştur. İkincisi, ondan küçük, lifi geniş, uçları sinirli
olup, dirseğin altından doğup, bilek mafsalı yanında bilek kemiği üstüne
bitişmiştir.
Kolu, dışı üzere yayan adaleler, bir çifttir ki, ikisinden biri iki bileğin
dışında konulmuştur. Bilek üstüne kirişsiz bitişmiştir. ikincisinin çıkış
yeri, pazunun dış ucundan yana, üstteki cüzünden uzayan ince kemikten olup,
koldan geçerek, nüfuz etmiştir. Ta bilek mafsalına yakın oluncaya değin
gitmiştir. Böylece bileğin üst tarafından iç cüzüne gelip, kiriş
perdeleriyle bu adaleye bitişmiştir.
Dördüncü Madde
Bilek adalelerini ve hareketlerini bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Bilek mafsalını
hareket ettire adalelerin bazısı yayıcı, bazısı kavrayıcı; bazısı dışı
üzere yaycı, bazısı yüzü üzere kapanmıştır.
Bileği yayan adalelerin bazısı birbirine bitişik olup, birbirinin alt
ortasından çıkıp, kirişi başparmağa bitişik olup, onunla işaret parmağından
uzaklaşır. Biri dahi üst bilek kemiğinden çıkıp, kirişi bilek kemiğinden
başparmağın hizasıa konulan evvelki kemiğe bitişmiştir. Bu ikisi bile
hareket ettiğinde bileği biraz açarlar. Eğer sadece ikinci adale hareket
eylese, bileği sırtı üzere eğer. eğer yalnız pazu hareket eylese, hem
bileği düşürür ve hem başarmağı, işaret parmağından uzaklaştırır. Bir
adale, pazunun uç altlarından çıkıp, bilek üstünün dış tarafından yana
konulup, iki başlı bir kirişini gönderip; bir başı, işaret parmağıyle ön
ortasında konan tarağın ortasına bitişik olup, öbür başı bilek yanında
bileğin üstü üzerine dayanıp, bileği yaymıştır.
Bileği kavrayan adalelerin bir çifti, kolun dış tarafı üzerindedir ki, onun
bir adalesi pazu ucu tepesinden bitip, serçe parmağın önünde olan tarağa
bitişmiştir. Üst adalesi, onun üstünden çıkıp, yine sözü edilen tarağa
bitişmiştir. Onunla bi adalesi, pazunun alt cüzlerinden çıkıp; açıklanan
iki adalenin yerleri arasına girmiştir. Bunun iki ucu vardır ki, birine
haç gibi girmiş olup, işaret parmağıyle ortası arasında olan yere
bitişmiştir. Bu ikisi birlikte hareket ettiğinde, bileği kavrarlar. Şu
halde açıklanan kavrayıcı ve yayıcı adaleler bizzat bileği eğri ve bombeli
dahi ederler. Eğer küçük parmağın önünde bulunan tarağa itişen adale yalnız
hareket ederse, avucu bir miktar sırtı üzere döndürür. Eğer başparmağın
açıklanacak adalesi, bu adaleye yardım ederse, avucu tamam döndürür. Eğer
başparmak önünde bileğe bitişik olan adale tek ve hareketli olsa, avucu bir
miktar yüzü üzere katlar. Eğer küçük parmağın açıklanacak adalesi buna
yardımcı olsa, avucu tamamen katlamış, kapamış olur.
Beşinci Madde
Parmakların adalelerini ve hareketlerini bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Elin
parmaklarını hareket ettiren adalelerin bazısı, aya kemiklerinde hâsıldır.
Bazısı bilek kemiklerine bitişiktir. Eğer hepsi ayada olsalardı, etin
çoğalmasıyle aya büyük olup, hafiflik olmazdı. Onda bu letafet kalmazdı.
Çünkü bilek adaleleri parmaklardan uzak olmuştur. Şu halde onun için
kirişleri yuvarlak, metin ve uzun olup, her taraftan gelen perdelerle
sağlamlık bulmuştur. Hareketli azaya bitişmeleri için, lifleri geniş ve
kuşatıcı kılınmıştır. Parmakları açıp, aşağıya hareket ettiren adalelerin
hepsi bilek kemiği üzerinde konulmuştur. Şu halde parmakları aşağıya
hareket ettirmekle açan adalelerin biri bileğin sırtının üzerinde
konulmuştur. Şu halde pamakları aşağıya hareket ettirmekle açan adalelerin
biri bileğin sırtının üzerinde konulmuştur ki, pazunun alt ucunun dış
cüzünden çıkıp, kirişlerden dört parmağa gönderip, onları aşağıya hareket
ettirmekle açmış ve yaymıştır. Bu açan adalelerin üçü dahi bir tarafta, biri
irine bitişik olup, biri pazunun uç ve dışının iki çıkıntısı arasında orta
cüzünden çıkıp, küçük parmakla yanındakine iki kiriş göndermiştir. Bu
bitişik o an adalelerin ikincisi pazu kemiğinin iki çıkıntısı altından ve
alt çıkıntı tarafından çıkmış, ortası ile küçük parmağa iki kiriş
göndermiştir. Üçüncüsü üst bileğin üstünden çıkıp, başparmağa bir kiriş
göndermiştir. Bu adale yanında bir adale dahi vardır ki, bilek adalelerinde
açıklanmıştır. Onun çıkış yeri, bileğin alt ortasıdır ki, onun kirişi
küçük parmaktan başparmağı uzak etmiştir.
Parmakları açan ve kapayan adalelerin bazısı, bilek kemiği üzerinde,
bazısı avuç içinde konulmuştur. Ama bilek üzerinde olanlar, üç adaledir ki,
kolun ortasında biri birini üzerinde tertip üzere konulmuştur. En
değerlileri aşağıda gömülü olup, bileğin alt kemiğine bitişik ola adale
bulunmuştur. Bunun işi, önemli olduğundan yeri dahi korunmuştur. Bu alt
adale, pazunun dış ucunun ortasından çıkıp, ondan kirişi geniş olup, beş
kirişe ayrıldıkta; her bir parmağa girip, dört parmağın evvelki, ikinci ve
üçüncü mafsallarını kavramıştır. Başparmağın kirişi, ikinci ve üçüncü
mafsalını kavramıştır. İkinci adale, bunun üstünde, bundan küçük olup, pazu
kemiğinin ucu içinden çıkıp, bilek altına bitişmesi azdır. Bileğin üt
yüzeyi ki, iç ve dış tarafa müşterektir, onun üzerinden geçip, baş parmak
tarafına ulaştıkta; içeriye meyledip, kirişlerini dört parmağın
mafsallarına gönderiştir. Ta ki onları kavrasınlar. Ama üçüncü adale,
kavramak için değildir. Lakin kirişiyle avuç içine girip, aya içinde
genişlemiş ve yayılmıştır. Ta ki el ayasına dokunma ve his duygusu bahsedip,
ki bitmesinden ani olup alma ve yakalamada kuvvet ve metanet vere.
Altıncı Madde
El ayasındaki adaleleri ve faydalarını bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdi ki: Kol
adalelerinden başparmağı kavramak için bir tek adaleye ihtiyaç olup, dört
parmak, ikişer adale ile kavranmış olmalarında hikmet budur ki, dördünün en
önemli işleri, kavramaktır. Başparmağın ise en lüzumlu işleri, açılmak ve
işaret parmağından uzaklaşmaktır.
El ayasının kendinde olan adaleler, onsekiz bulunmuştur ki, biri birinin
üzerinde iki saf kılınıp, tertip ile düzen olmuştur. Birinci saf,
el ayasının iç aşağısında ve bu saf, el ayasının dış üstünde kılnmıştır. Ama
aşağı safta muntazam olan yedi adaledir ki, biri, parmakları üst tarafa
çekip, meğilli edenlerdir. Başparmağın adalesi bilek kemiklerinin
evvelinden çıkıcıdır. Altıncı adalesi, kısa ve geniş bulunup, lifi kıvrımlı
kılınmıştır ki, ucu ve ortası hizasında tarak kemiğine bağlanmıştır.
Kirişi, başparmağa bitişik olup, onu aşağıya göndermiştir. Yedini adalesi,
küçük parmak yanında olan tarağın kemiğinden çıkıp, küçük parmağı aşağı
indirmişti. Bu yedi adaleden hiçbiri parmakları kavramak için değildir.
Belki beşi yukarı kaldırmak ve ikisi indirmek içindir. Ama üst safta
muntazam olan onbir adaledir ki, sekizinden her ikisi, dört parmak
mafsallarından evvelki mafsallarına, biri birinin üzerinde bitişiktirler. Ta
ki evvelki mafsalları sağlam kavrayalar. Ama üçü başparmak ile küçük
parmağa üçer adale indirici tayin olunup, geri kalan üçünün her birine
ikişer adale indirici verilmiştir. Her parmağın kavrayıcısı dört,
kaldırıcısı birer adale yaratılmıştır.
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle