Yaradılış hikmetimizin sırrı "10 aminoasit"
Her canlının olmazsa olmazı proteindir. Proteinler; büyümemizi, gelişmemizi, yaralarımızın iyileşmesini, vücudumuzda kasların oluşmasını, bazı gıdaların sindirimini, hastalıklara karşı korunmamızı, zekamızın gelişmesini ve bizim için hayati önem taşıyan vücudumuzdaki azot dengesini sağlar.
Gelgelelim proteinin yapı taşı da aminoasitlerdir. Vücudumuza giren proteinler parçalanarak aminoasitlere dönüşür ve kolayca kanımıza karışır.
Aminoasitlerin ürettiği proteinler sayesinde; kaslarımız, derimiz, tırnaklarımız, saçlarımız, hormonlarımız ve bütün enzimlerimiz oluşur.
Ayrıca aminoasitler hücre yenilenmesini sağlayarak insan yaşamının devam etmesini sağlar. Ruh sağlığımızın da dengeli olmasını aminoasitlere borçluyuz.
KUŞKONMAZLA KEŞFEDİLDİ
Vücudumuzun %20’si aminoasitlerden oluşur. Yani 50 kilo ağırlığındaki bir insanın 10 kilosu aminoasittir.
Aminoasitler ilk kuşkonmaz bitkisinde keşfedildi.
Şimdiye kadar keşfedilmiş 20 tane doğal aminoasit var. Bunlardan Eksojen (Esansiyel) denilen 10 aminoasidi vücudumuz kendisi üretemez. Bu Mutlaka dışarıdan almak zorundadır. Diğer Endojen (Esansiyel olmayan) aminoasitleri ise beden kendisi üretir..
Yani Eksojen (Esansiyel) denilen 10 aminoasidi dışarıdan besin olarak almadan asla yaşayamayız! Asla!
Bu 10 aminoasidin bilimsel isimleri var fakat saymak gerekmez. Bilinmesi gereken ancak canlılarda olabildiğidir. Hepsine birden “tamamlanmış proteinler” diyebiliriz.
Canlıların birbirini yeme üzerine kurulu yaratılış hikmeti işte burada ortaya çıkıyor.
Aminoasitleri Hangi Besinlerden Alırız?
Kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, süt, peynir yoğurt gibi hayvansal gıdalar ihtiva ettikleri “tamamlanmış proteinler” sayesinde vücudumuz ihtiyacı olan tüm aminoasitleri içerirler. Hayvansal gıdalardan aminoasit ihtiyacımızın hepsini karşılayabiliriz.
Aynı zamanda bu hayvansal gıdalar B12 vitamininin de en güvenilir deposudur. Ancak hayvansal gıdalarda lif yoktur.
İhtiyacımızdan fazla hayvansal gıda tüketmek kalp, tansiyon, kolesterol, bağırsak hastalıkları gibi birçok hastalığa sebep olabilir. Burada bitkilerle beslenmemizi dengelememiz gerektiği gerçeği ortaya çıkıyor.
Gerçi sebze ve meyveler aminoasit açısından hayvansal besinlere oranla oldukça zayıftır. Kurufasulye, nohut, mercimek, soya fasulyesi gibi bakliyatlar; kabuklu kuruyemişler, tahıllar ve tohumlar da bitkisel protein ihtiva ederler.
Fakat sebze ve meyvelerdeki protein "tamamlanmamış protein"dir.
Güçlünün güçsüzü yemesini 'orman kanunu' diye niteler horlarız ama, en tepedeki güçlü ise biziz! İçlerinden ağzımızın tadına göre seçer seçer yeriz!
Sadece beden mi etkileniyor; ruhumuz da sarsılıyor
Vücudumuza yeterli aminoasitleri almazsak çeşitli rahatsızlığa da davetiye çıkarmış oluruz. Vücudumuzun dengesini sağlayan aminoasit eksikliği fiziksel ve ruhsal birçok hastalığın temelini oluşturur. Yapılan araştırmalarda da ruhsal ve fiziksel hastalıkların önemli bölümünde aminoasit seviyelerinin belirgin biçimde değiştiği gözlemlenmiştir.
Yine kas kaybına bağlı olarak yoğun halsizlik hissedilir.
Kasların erimesi sonucu en temel günlük işlevlerden olan yürümek, merdiven çıkmak gibi işler bile aşırı yorgunluk verir.
Tırnaklara saçlara veda
Yine aminoasitlerin eksikliğine bağlı olarak tırnak kırılmaları görülür.
Aynı tırnak gibi saçların da temeli aminoasitlerdir. Aminoasitlerin eksikliğine bağlı ciddi saç problemleri oluşur.
Aminoasitlerin temel görevlerinden olan cilt onarılması işlevi yerine getirilemediği için kuruluk, kızarıklık ve dökülmeler gibi farklı cilt problemleri kaçınılmaz olur.
Hücrelerin yenilenmesinde en etkin maddeler olan aminoasitlerin eksikliği bir hastalık esnasında iyileşme sürecini uzatır.
Uyku sorunları ve baş ağrısı kendini göstermeye başlar.
En ciddi sorunlardan biri de ruh sağlığının bozulmasıdır. Şiddetli depresyonlar kendini gösterir. Zamanla bu durum kronikleşebilir.
Aminoasit eksikliği tedavi edilmezse ileri boyutlarda organ yetmezliğine kadar gidebilir. Özellikle vegan ya da vejeteryan beslenenlerin bu konuda dikkat etmesi gerekiyor.
DİYETLERE DİKKAT
Bunun yanı sıra yapılan saçma sapan diyetler maalesef aminoasit eksikliğine sebep oluyor ve sağlıklı olacağım derken sağlıktan ediyor. Kendi başınıza diyet uygulamayın özellikle kısa sürede çok kilo verdirmeyi vaad eden şok diyetler yapmayın. Sağlığınızdan olursunuz.
Bir diğer sorun gastrolojik durumlardan kaynaklanıyor. Yani siz ne kadar düzenli ve dengeli beslenseniz de, her ne kadar ihtiyacınız olan proteinleri tüketseniz de sindirim sisteminizden kaynaklı sorunlarınız varsa gerekli aminoasitleri alamayabilirsiniz.
Bunlara ek olarak bir diğer sıkıntı da vücudun giderek yaşlanmasıdır. Yaşlanmaya bağlı olarak vücut yeterli aminoasidi alsa bile bunu değrlendirmekte acze düşer.
Kaynak : Yeniakit
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle