Geçtiğimiz gün “maske” uzun süre TT’te kaldı, burunda değil çenede kaldığı gibi yani, uzun süre.
Çenede maske olayına fena halde bozulanlardanım.
Sadece devlet zorunlu tuttuğu için maske takıp, etrafta polis ya da uyaran biri olmadığı zaman maskeyi kolunda ya da çenesinde gezdirip, ağzını açıkta bırakanlara da çok kızıyorum.
Hadi kendilerini düşünmüyorlar, büyüklerini ve hastanelerde risk altında olan sağlık personelini de mi düşünmüyorlar?
Düşünmüyorlar demek ki, bu kadar umursamaz olmalarının başka açıklaması yok. Bu ay iki kez İstanbul-Bodrum arası araba yolculuğu yaptım. Mola verdiğim benzincilerde marketlerin içinde maskesiz dolaşan müşterileri uyarmakla geçti ömrüm.
Bir yanda çalıştığı işyerlerinde gün boyu maske takanlar, diğer yanda ise beş dakikalığına girdiği markette maskesiz gezmeyi marifet sayanlar...
Bir tık ötesi de uyarıldığında kavga çıkaranlar tabii.
Ama onlara rağmen susmayalım derim, güzel bir dille uyarmaya devam edelim.
Evet, maskeyle yaşamak kolay değil ama solunum cihazında nefes almaya çalışmak inanın daha zordur.
Sıkalım dişimizi, bugünler de geçecek. O gün gelene dek maske takmaya, takmayanları uyarmaya devam.
Nesrin’in maskeleri
Maske demişken, şahane bir maske üreticisinden bahsetmek istiyorum.
Kendisiyle Çanakkale’de öğle yemeği yerken tanıştım.
Yan masamız geldiler, anneanne, kızı ve torunu.
Torunu Ali Aslan’a laf attım, “Masken ne güzel” diye.
Ali Aslan’ın yemyeşil güzel gözleri, taktığı renkli maskeyle daha da bir ön plana çıktı.
“Çok yakıştı sana, nereden aldın bu maskeyi?” dediğimde ise anneannesini gösterdi.
Hikaye orada başladı işte.
Ailece Çanakkale’ye gezmeye gelmişler, anneanne Nesrin (Kepeci) Hanım İstanbul’da terziymiş.
Gelinlik, nişan elbiseleri ve özel günler için abiye elbiseler dikiyormuş. Korona salgını başlayınca işleri durmuş tabii.
Ama girişimci ruhu başka oluyor. Nesrin’in Maskeleri adı altında bir Instagram hesabı açmış ve başlamış maske dikmeye.
Ali Aslan’ın annesi Nesli bana da hediye etti maskelerden.
Kenarları kapatan ama dikimi sayesinde buruna yapışmadan, baskı yapmadan çok rahat ettiren bir maske modeli geliştirmiş Nesrin Hanım.
İçi pamuklu ve üç katlı olduğu için iyi bir koruma sağlıyor ve yıkanarak defalarca kullanılabiliyor.
Farklı renk ve desenlerdeki maskelerin kullanım rahatlığını çok beğendiğim için sizlerle paylaşmak istedim.
Ve tabii şahane bir anneanneye, bir kadın girişimciye de destek olmak için. Maske modellerine göz atmak isteyenler Instagram’da ‘nesrininmaskeleri’ sayfasına bakabilirler.
En başarılı satış elemanı
Bundan 3 yıl önce HAÇİKO Derneği olarak Beyazıt Öztürk’ün seslendirdiği bir reklam filmi çekmiştik.
Minik Dostlar İş Arıyor kısa filminin amacı barınak köpeklerini işyerlerinde yuvalandırmaktı.
Hayvanların olduğu ofislerde motivasyon ve verimliliğin sürekli olarak arttığı gerçeğinden yola çıkarak yaptığımız bu kampanya sonunda pek çok köpek barınaktan kurtarılarak işyerlerinin, ofislerin sevilen bir parçası oldu.
Buna benzer bir durum yakın zamanda Brezilya’da bir Hyundai bayisinde gerçekleşti.
Dükkanın önünden ayrılmayan sokak köpeğini içeri alan şirket çalışanları bununla da kalmayıp ona bir yaka kartı hazırlamışlar.
Tucson Prime adı verilen köpek, bayinin satışlarını ciddi anlamda artırmış.
Araba alanların çoğunun Tucson ile bir hatıra fotoğrafı bulunuyor. Tucson’un 116 bin takipçili Instagram hesabı da var. Sadece başarılı bir satış elemanı olmakla kalmayıp sosyal medyanın yıldızı haline gelen Tucson, umarım bizim “Minik Dostlar İş Arıyor” kampanyamızı yeniden ateşler.
İşyerlerine, ofislerine barınaklardan kedi köpek almak isteyen olursa lütfen HAÇİKO ile irtibata geçsin. Bir tüylü dostu ekibinize katarak işyerinizin verimini ve kazancınızı artırabilirsiniz. Barınaktan bir can kurtarıp sevap da işlemiş olursunuz tabii.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle