Okyanuslarda 200.000 Virüs Türü Keşfedildi
Dünyanın dört bir yanında seyahat eden ve kutuplardan ekvatora tüm okyanuslardan örnekler toplayan bilim insanları, yaklaşık 200.000 ayrı türe ait deniz virüsü popülasyonu ortaya çıkardı.
Deniz ekosisteminde mikrop adı verilen küçük canlılar, okyanusun biyolojik çeşitliliğinin çoğunu ve biyokütlesinin yarısından fazlasını oluşturur. Ancak, okyanuslarda bulunan virüsler hakkında çok daha az şey bilinmektedir. Bilim insanları, denizdeki viral topluluğun çeşitliliğini, işlevini ve özellikle mikroskobik canlıları nasıl etkilediğini incelemek için yola koyuldular. Ve geçtiğimiz Perşembe günü bu soruların birçoğunun cevaplanmasında önemli bir adım olan muazzam bir deniz virüsleri kataloğu oluşturulduğu duyuruldu.
Belçika'da bulunan VIB-KU Leuven'deki araştırma yazarı ve doktora araştırmacısı Ann Gregory, gelişmeyi "Bu bulgular, gezegenimizdeki biyolojik varlıkların ne olduğu hakkındaki bilgilerimizi genişletiyor" ifadeleriyle vurguladı.
Veriler, 2013 seyahatinde Arktik Okyanusu'nda rastlanan 41 örnek de dahil olmak üzere, Tara isimli araştırma gemisinde yapılan seferlerde alınan 146 örneklemden elde edildi. Araştırmacılar, ilk önce numunedeki genetik materyalin viral olup olmadığını ve ihtiyaç duydukları bilinen virüslerle karşılaştıran çeşitli biyoinformatik araçlarla vurgulu olup olmadıklarını belirlemeye ihtiyaç duyuyorlardı. Araştırmacılar bunun ardından DNA virallerini birbirleriyle viral popülasyonlara bölmek için karşılaştırdılar.
Analiz -Cell'de yayınlanan makaleye göre- 195,728 ayrı virüs popülasyonunun daha önceki analizlerde rastlanan popülasyonlardan 12 kat daha fazla tür içerdiğini ortaya çıkardı. Daha yakından bakıldığında, bu popülasyonların, araştırmacıların ekolojik bölgeler dediği beş meta-topluluk olarak göründüğü ortaya çıktı: Antarktika; 2.000 metreden daha derin; 150 ila 1,000 metre; ve 0 ila 150 metre derinlikte ılıman / tropik sular.
Belki de şaşırtıcı bir şekilde, analiz sonuçlarının işaret ettiği gibi enlem viral çeşitliliğini etkilemiyor. Bu heyecan verici bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Mikroplar belki de okyanusun biyokimyasal işlemlerinin ana belirleyicileridir ve mikroplar virüslerden etkileniyor olabilir. Gville, Tennessee'deki Tennessee Üniversitesi'nden Profesör Alison Buchan, "İnsanların viral çeşitliliğin mikrobiyal çeşitliliğe kıyasla çok daha fazla olduğunu bildiklerini düşünüyorum" dedi. "Ancak bu çeşitliliğin boyutunu ölçmeye çalışan çok sayıda çalışma olmamıştı."
Böyle büyük bir veri kümesiyle ne yaparsınız? Temel olarak, tüm bu virüslerin rollerini daha iyi anlamaya çalışmak için araştırıyorsunuz. Kuduz virüsünün bulaşmayı kolaylaştırmak için virüslü bir hayvanın saldırganlığını arttırdığı gibi, belki de bu virüslerin bazıları okyanusun kimyasal süreçleri için önemli olabilir. Ayrıca unutulmamalı ki, birçok virüs mikroskobik canlıların ölümüne de yol açabiliyor. Ve belki de bu engin genetik bilgi deposu insanlar için faydalı olacak bir şeyler içeriyor.
Gregory, "Belki de onu yeni genler için mayınlayabiliriz" ifadesini kullanıyor. Mayıs ayında araştırmacılar bu genetik bilgiyi kullanarak yeni antibiyotikler keşfetmek üzere çalışıyor olacak. Ancak Gregory ile Zayed, bu veri setinin kesinlikle kapsamlı olmadığı konusunda uyarıda bulunmaktan da geri kalmıyor. İkiliye göre okyanıslar, RNA içeren virüslerden ziyade sadece DNA içeren virüsleri içeriyor (basit bir şekilde açıklamak gerekirse, DNA çift zincirli yapıdadır ve RNA ise tek bir zincire sahiptir). Buchan, ayrıca bu örneklemin sadece ait olduğu tarihi yansıtabileceği konusunun da altını çiziyor. Buchan'a göre altı ay sonra toplanacak örneklerin analiz edilmesi ile farklı sonuçlar ortaya çıkabilir.
Bu araştırma, Dünya üzerindeki yaşam hakkında ne kadar bilgiye sahip olsak da okyanusların bilinmeyenlerle dolu olduğunu bizlere hatırlatıyor.
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle