Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk/7. bölüm/Celalettin Arif Bey'in vasi mikyasta vilayat-ı şarkiye valiliği…
Şark Cephesi Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa’nın da 14 Eylül 336’da benim telgrafımdan evvel yazılmış bir şifre telgrafını, 19 Eylül’de aldım. Bu telgrafnamede, “Celâlettin Arif Bey’in, Lâzistan, Trabzon, Erzurum, Erzincan, Van, Beyazıt vilâyetlerini ve Meclis-i Âli’ce tensîb buyurulacak diğer menâtıkı ihtivâ etmek üzere vilâyât-ı şarkiye valiliğine tayin buyurulmasını arz ve teklif eylerim.” denildikten sonra, şu mütâlaat ilâve olunuyordu: “Bu teklifin tasvip ve icrası halinde askerî ve mülkî her iki vazifenin lâyık olduğu ehemmiyet ve dikkatle yapılacağı faydasından başka, hîn-i hâcette, umûr-ı mühimmeyi müzakere ve icâb-ı serîini ifa için milletvekili olarak bir zat daha bulunmuş olur. Ma’rûzât-ı sâlifenin Büyük Millet Meclisi’nce lâyık olduğu ehemmiyetle nazar-ı dikkate alınarak kabul ve tasvip buyurulacağını ümit ve bu hususta zât-ı sâmîlerinin delâlet ve himmetlerini istirham eylerim. Keyfiyet, hutût-ı esasiyesi itibarıyla, Celâlettin Arif Beyefendi ile görüşülmüş ve müşarünileyhçe de muvâfık-ı hal bulunmuş ise de bu bâbdaki kararın Millet Meclisi’nin tensîb ve muvâfakatine menût olduğu tabiidir.”
Efendiler, ordunun su-i istimalinden, ahalinin galeyânından, Erzurum’a ârâ-yı umumiye ile vali intihâbından ve serian cevâbı muvâfık verilmezse Ankara’ya adem-i itimat hâsıl olacağından bahseden Celâlettin Arif Bey, ordunun kumandanıyla görüşüyor ve kendisinin vâsi mikyasta vilâyât-ı şarkiye valiliğini teklif ettiriyor. Ordu Kumandanı da Celâlettin Arif Bey’in, bi’n-netice kendi aleyhinde olan şikâyâtından bîhaber görünüyor. Vaziyeti, maksad-ı mahsusla tertip olunmuş bir oyun ve aynı zamanda bir gaflet manzarası irâesinden hâli telâkki etmek müşkil idi.
Kâzım Karabekir Paşa’nın, 16/17 Eylül tarihli telgrafıma 18 Eylül’de verdiği cevapta: “Celâlettin Arif Bey’in iş’ârâtı, birkaç zatın, Vali Vekili Miralay Kâzım Bey’in, mahzâ Erzurum’dan uzaklaştırmak için yaptıkları dedikoduya müstenidtir. Halkın galeyânı ve ârâ-yı umumiye ile vali intihâbı hususları, maa’t-teessüf Celâlettin Arif Bey’in yanlış bir istikameti tutmalarından başka bir şey olduğunu zannetmiyorum. Küçüklerinin, büyüklerinin, bütün şarkın pek ziyade hürmet ve emniyetini kazanan bendenize, mevzu-i bahis şikâyetlerin yapılmaması, iş çevirmek isteyenlerin muvaffak olamayacaklarını bilmeleri neticesidir.
Celâlettin Arif Bey, Miralay Kâzım Bey’in, Vilâyet Vekâleti’nden ve Kolordu Kumandanlığı Vekâleti’nden infikâk ettirilerek Erzurum’dan uzaklaştırılmasını bendenize teklif etti. Vilâyet vekâletinden alınması, Dahiliye Vekâleti’nden emrolunmasıyla ve vilâyet vekâletinin bizzat kendileri tarafından, yani Celâlettin Arif Bey tarafından, deruhde edilmesiyle mümkün olabileceğini bildirdim.
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle