Dünyanın Önde Gelen Haberleri ve Ansiklopedisi
Slimfit
  1. TARİH

Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk/3. bölüm

Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk/3. bölüm
Sakura

Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk/3. bölüm/Mebuslara verilen talimat

Efendiler, bu mukarrerât mûcibince, mebusları tenvîr için verdiğimiz ma’lumât ve talimatı aynen arz edeceğim.

İntihap olunan mebuslara iblâğ edilen ma’lumât ve talimat şudur:

Madde 1– İstanbul’un Düvel-i İtilâfiye ve bilhassa İngiliz Kuvâ-yı berriyesinin taht-ı işgalinde ve Kuvâ-yı bahriyesinin taht-ı muhasarasında olduğu ve Kuvâ-yı inzibatiyesinin ecânib elinde ve muhtelit bir surette bulunduğu malûmdur. Bundan başka, Rumların kendilerinden İstanbul mebusu namıyla kırk kişi intihap ettikleri ve Atina’dan gelmiş Yunan rüesâ ve kumandanları taht-ı idâresinde olmak üzere hafî polis ve kuvve-i ihtilâliye teşkilâtı yaparak, devletimize ân-ı lâzımında âsi bir vaziyet alacakları tahakkuk etmiştir. Hükümetin İstanbul’da maa’t-teessüf mukayyed olduğunu itiraf eylemek mecburiyeti vardır. Bu esbâbdan nâşi, Meclis-i Millî’nin mahall-i ictimâını münakaşa etmek gibi bir mesele tahaddüs eylemiş bulunuyor. Meclis-i Millî İstanbul’da in’ikad eylediği takdirde, mebusanın ifa edecekleri vazife-i vataniye nazar-ı dikkate alınırsa, mehâlike ma’rûz kalmalarından cidden tevahhuş olunur. Fi’l-hakika, İtilâf Devletleri’nin mütareke ahkâmını bozarak ve sulhun takarrürüne intizâra lüzum görmeksizin, vatanımızın aksâm-ı mühimmesini işgal ve anâsır-ı Hıristiyaniye’ye hukukumuza tecavüz fırsatını bahşeylemek suretiyle, vuku bulan hak-şikenâne muâmelâtını tenkid ve red ile tamamiyet-i mülkiye ve masûniyet-i istiklâlimizi azimkârâne bir surette talep ve müdafaa edecek olan heyet-i mebusanın dağıtılması ve azasının tevkif veya iclâ edilmesi müsteb’ad değildir. Kars’ta in’ikad eden İslâm Şura-yı Millî’sine İngilizlerin yaptıkları gibi intihâbata iştirak eylememiş olan anâsır-ı Hıristiyaniye’nin ve onlara peyrev olan İngiliz Muhipler ve Nigehbân Cemiyetlerinin, bu hususta düşmanların âmâlini tervîcen her türlü fenalığa tasaddi eyleyebilecekleri de vârid-i hâtırdır. Binâenaleyh Meclis-i Millî’nin İstanbul’da ictimâı, Meclis’ten intizâr olunan vazife-i ciddiye ve tarihiyenin ifasını akîm bırakacağı ve Meclis-i Millî, devlet ve milletin timsal-i istiklâli olduğundan ona vurulacak darbe ile istiklâlimizin de rahnedar edileceği müstağni-i arzdır. Kabine namına Amasya’da Heyet-i Temsiliye ile müzâkerâtta bulunan Bahriye Nâzırı Salih Paşa Hazretleri dahi bu hakayıkı derpîş ile Meclis-i Millî’nin İstanbul’un haricinde emin bir mahalde ictimâı lüzumuna vicdanen ve fikren kanaat hâsıl etmiş ve bu husustaki muvâfakatini imzası tahtında teyid eylemiştir. Meclis-i Millî’nin düşman tesirinden âzâde ve emniyet-i mutlakayı hâiz bir mahalde ictimâı halinde, İstanbul’da ictimâına nazaran mutasavver bi’l-cümle mehâzîr bertaraf edilmiş olacağı gibi makam-ı hilâfet ve saltanatın tehlikede bulunduğunu cihan efkâr-ı umumiyesine ve be-tahsis âlem-i İslâm’a fiilen ihsâs etmiş olacak ve istiklâl ve mevcudiyet-i milliyemizin aleyhinde sudûru me’mul bir karar karşısında vezâif-i milliye ve vataniyesini ifaya kadir bir halde bulunacak ve İtilâf Devletleri nazarında Meclis’in mukadderât-ı millete tamamen hâkim bulunduğu daha bâriz bir surette izhâr olunabilecektir. Meclis’in hariçte ictimâında vârid-i hâtır olan mehâzîr ber-vech-i âtidir:

Bedhâhân, İstanbul’dan vazgeçildiği tarzında muzır bir propagandaya fırsat bulacaktır. Hükümet, İstanbul’da olduğu gibi Meclis’le temas ve irtibatında mazhar-ı suhûlet olamayacaktır. Meclis’in merasim-i iftitâhiyesi, zât-ı şâhâne’yi seyahat külfetine ma’rûz bırakmamak maksadıyla, tevkil buyuracakları bir zat vasıtasıyla olabilecektir. İşte bu mehâzîre istinâden hükümet-i hâzıra Meclis-i Millî’nin hariçte küşâdına muvâfakat eylememiştir. Bu adem-i muvâfakat yüzünden mehâzîr-i mevcudeye, âtideki mahzurlar dahi inzimam eylemekte bulunmuştur:

Meclis-i Millî’nin kanunî bir şekilde ictimâı, Meclis-i Mebusan ve Â’yân’ın aynı zamanda ve aynı mahalde bulunmasına vâbeste olduğundan hükümetin hariçte tensîb edeceği bir mahalde ictimâa muvâfakat etmemesi yüzünden Meclis-i A’yân ve hükümet, hariçteki ictimâa icâbet etmeyecek ve zât-ı şâhâneye usûlü dairesinde Meclis’i küşâd ettirmiyecektir.

Buna nazaran, Meclis-i Millî’nin hariçte ictimâına kanunen imkân kalmayıp İstanbul’da in’ikadı mehâzîr-i ma’rûzaya rağmen zaruret hükmüne girmiş bulunuyor. Mebusan-ı kirâm İstanbul’a gitmekte tereddüt gösterip hariçte kendiliklerinden toplandıkları takdirde, vücuda gelecek bu ictimâ bi’t-tabi Meclis-i Millî’nin ma’lûm olan mahiyet-i teşriiyesi şeklinde olamaz. Belki milletin mevcudiyetini, âmâlini, istiklâlini temsil ve mukarrerâtı hakkında verilecek hükümleri tenkid ve millete istinâden reddedebilecek bir ictimâ-i millî şeklinde olabilir. Bu takdirde, Meclis-i Millî de bi’t-tabi İstanbul’da in’ikad etmemeye mahkûm kalır. Bu tarz-ı hareket, hükümetin itiraz ve aleyhinde tedâbîr-i zecriyeyi ve bi’n-netice milletle hükümet-i merkeziye arasında inkıta-ı münâsebâtı mûcib olması da vârid-i hâtırdır. Mebusanın bir kısmının İstanbul’a gitmesi ise bu bâbdaki mahzuru tezyîd edebilir.

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti bâlâda serd olunan bi’l-cümle hususâtı nazar-ı dikkat ve münakaşadan geçirdikten sonra, Meclis-i Millî’nin İstanbul’da ictimâı zaruretine karşı, vaziyetten bi’l-cümle mebusları haberdâr ederek her birinin mütâlaa ve nokta-i nazarlarını istihsal eylemeyi vazife addetmiştir. Bundan başka İstanbul’da Meclis-i Millî’ye dahil olmadan evvel, mebusîn-i kirâmın, suhûlet-i ictimâ nazar-ı dikkate alınarak bazı mevkilerde toplanıp âtideki hususâtı tezekkür ve netâyic-i müzâkerâtı tevhîd maksadıyla Heyet-i Temsiliye’ye bildirmeleri lüzumlu görülmüştür. Tezekkür olunacak hususât şunlardır:

a) İstanbul’da ictimâ zaruretine karşı İstanbul’da ve haricen umum vatanda ittihâz olunması lâzım gelen tedâbîr ve tertibât;

b) Meclis-i Mebusan’da vatanın tamamîsini ve devlet ve milletin istiklâlini tahlîsten ibaret olan gayeyi muhafaza ve müdafaa için müttefik ve azimkâr bir grup vücuda getirmek esbâbının teemmülü.

Mebusanın mezkûr hususâtta müdâvele-i efkâr için toplanmaları münasip görülen mevâki şunlardır:

Trabzon, Samsun, İnebolu, Eskişehir, Bursa, Bandırma, Edirne.

Madde 2- Birinci maddeyi aynen mıntaka-ı âlilerinde bulunan mebuslara tebliğ ile evvelâ; Şahsî mütâlaalarını, sür’at-i mümkine ile istihsal ve bilâ-ifâte-i ân Heyet-i Temsiliye’ye iblâğ ve mıntaka-i âlilerindeki heyet-i merkeziyelere de ita ile bu hususta faaliyetlerinin temîni.

Saniyen; mıntaka-i âlilerindeki mebusların birinci maddede tasrih olunan mevâkide ictimâlarını teshîl ve temîn ile netice-i müzakerelerinin Heyet-i Temsiliye’ye iblâğı için iktiza eden tertibât ve tedâbîrin ahzı müsterhamdır.

Mıntaka-i âlileri dahilinde mebus olup hâlen İstanbul’da bulunanların İstanbul’a karîb ictimâ mahallerinden birine, daire-i intihâbiyelerince davet ettirilmesi lâzımdır.

Makaleni beğendinizmi? Sosyal medyada takip edin!

Küfür, hakaret, rencide edici ve büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmayacaktır.

Sakura

San Francisco temelli bir firmanın tavuk tüyünden laboratuarda yetiştirdiği tavuk eti

Editörün Seçimi