Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk/15. bölüm/Mecliste Fethi Bey'in riyâsetindeki Heyet-i Vekile'ye, Fethi…
Efendiler, çok geçmeden, Meclis’te, Fethi Bey’in riyâsetindeki Heyet-i Vekile’ye ve bilhassa, Fethi Bey’in şahsına tâ’rîzat ve tenkidât başladı. Anlaşıldığına göre bazı mebuslarda vekil olmak arzu ve hevesi çoğalmıştı. İş başında bulunan vekilleri beğenmiyorlardı.
Yeni intihapta, Fırkamız namına mebuslukları temîn edilmiş olan birtakımları da Heyet-i Vekile aleyhindeki cereyânları körükleyerek kendi maksatlarına göre istifade zeminleri hazırlamaya çalışıyorlardı. Muhalefete geçecekleri hissolunan mebusların maksatları, heyet-i umumiyeyi iğfal ederek, Hükümet’e ve Meclis’e nâfiz bir vaziyet almak olduğu istidlâl olunuyordu.
Fethi Bey, dikkat ve mesâi kuvvetini, Heyet-i Vekile Riyâseti vazifesinde teksif edebilmek için Dahiliye Vekâleti’nden istifa etti. Aynı tarihte, Meclis Riyâset-i Saniyesi de Ali Fuat Paşa’dan münhal kaldı (24 Teşrinievvel 1923).
Bizimle nokta-i nazar ve faaliyette itilâf ve müşâreket aramaya lüzum gömleksizin, müstakillen ve hafî çalışan bir hizip belirdi. Bu hizip saf ve suret-i haktan görünerek bütün fırka mensuplarını kendi nokta-i nazarları lehine imâlede muvaffak olmaya başladı. Meselâ, bir fırka ictimâında Dahiliye Vekâleti’ne, Erzincan Mebusu bulunan, Sâbit Bey’in ve Meclis Riyâset-i Saniyeliğine de İstanbul’da bulunan Rauf Bey’in, Meclis’çe intihâbını taht-ı karara aldırdı (25 Teşrinievvel 1923).
Halbuki ben, Sâbit Bey’in Dahiliye Vekili olmasını münasip görmemiştim. Sâbit Bey’in bazı valiliklerde istihdam edilmiş olmasını yeni Türkiye’nin yeni şerâitle umûr-ı dahiliyesini tedvîr edebileceğine delil-i kâfi addedemiyordum.
Rauf Bey’in de Meclis Reis-i Saniliğine intihâbını tecvîz etmiyordum. Çünkü Rauf Bey, daha dün, Heyet-i Vekile Reisi idi. O makamı ne gibi hissiyât tahtında hareketinden dolayı terke mecbur edildiği ma’lûm olmuştu. Buna rağmen onu, Meclis’in Riyâset-i Saniyesi’ne getirtmekle, bütün Meclis’in onunla hem-fikir olduğunu, yani bütün Meclis’in, Lozan Sulh Muâhedesi’ni yapan ve Heyet-i Vekile’de Hariciye Vekili olarak bulunan İsmet Paşa’nın aleyhinde olduğunu göstermek maksadı takip olunuyordu.
Efendiler, yeni Meclis, ilk devrinde muhalefeti hafî bir hizb-i kalîlin iğfâlâtına düşmek vaziyetine ma’rûz bulundu. Fethi Bey ve rüfekası, vezâif-i hükümeti sükûnetle ifa edemeyecek bir hale getirildi. Fethi Bey, bu halden bana, defaatle şikâyet etti ve şahsen Heyet-i Vekile’den çekilmek istedi. Diğer vekiller de aynı suretle şikâyetlerde bulunuyorlardı.
Fenalık, hükümet teşkilinin, Meclis intihâbıyla olmasında idi. Bu hakikati çoktan görmüştüm.
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle