Mustafa Kemal Atatürk - Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti temsilciler heyetinin ulusa bildirisi…
BİLDİRİ
İç ve dış felâketlerin tehdidi altında doğal hakları ile kutsal varlıklarının korunmasını sağlamak amacı yöresinde toplanan büyük ulusumuz bugüne değin ulusal egemenliği ayaklar altına alan birkaç kişinin hayınca düşmanlığı karşısında kalmıştı. Ulusa dayanmadığı için gerçekte hiçbir gücü ve önemi olmayan bu kişilerin her nasılsa iktidara gelmiş bir hükümet biçiminde olması, bu niteliğiyle resmi bir önem alması sonucunu doğuruyordu. Bu nedenle şimdiye değin ulusun tinsel (manevi) birliği tam olmakla birlikte, İstanbul hükümetinin bu ulusal birlik içine girmemiş bulunması, dosta düşmana karşı ulusun değil, fakat devletin genel birliğini eksik olarak gösteriyordu. Ama bugün Tanrıya ve hakkına dayanan büyük ulusumuzun gösterdiği sarsılmaz inanç karşısında, engeller yıkılıp en sonunda aynı kurtuluş amacı yöresinde devletimizin de genel birliği tamam oldu.
Bu ulusal başarı iki aşamada gerçekleşti: Bunların birincisi, ulusun haklı istemlerini öğrenen Padişahımız Efendimizin Ferit Paşa kabinesini hemen düşürmesi ile; ikincisi de, Ali Rıza Paşa Hazretleri başkanlığında kurulan yeni Bakanlar kurulunca ulusal istemlerin yasaya uygunluğu ve Kuvayı Milliye'nin egemenliği ilkeleri kabul edilerek, ulusla hükümet arasında tam bir anlaşma olmasıyla gerçekleşti. Bu anlaşmaya dayanılarak, bugünden başlayıp bütün ulusal örgütler ve Temsilciler Kurulumuz, her iki tarafta paylaşılan ve bütün ulusça özlenen görüşlerimizin gerçekleşmesi ve ulusal istemlerimizin elde edilmesi yolunda yeni Bakanlar kuruluna destek ve yardımcı olacak ve resmi yazışmalar üzerine konulmuş olan yasak kaldırılacaktır. Bu görevin yerine getirilmesinde, örgütümüzün hiçbir yerde hiçbir kimse tarafından hükümetin görev ve yasal işlerine karşı herhangi bir karışmaya kesinlikle meydan vermeyecek ve böylece ulusal örgütün bütün çalışma ve uğraşı hedefi, vatanın kurtarılması yönünde yoğunlaştırılmış olarak kalacaktır. Kurtuluşun elde edilmesinde hükümetin resmi görevlerine karşılık, ulusun da pek büyük ve pek önemli ulusal ödevleri olduğunu göz önüne alan cemiyetimiz, hükümetçe onaylanmış olan tüzüğündeki kurallar uyarınca, genel örgütlerini güçlendirip ulusal ödevinin düzenli olarak yerine getirilmesini sağlamayı çok gerekli saymaktadır; gerçekte bu büyük ulusal amaçtan başka hiçbir amaç gütmeyen kurulumuz, her türlü kişisel çıkardan ve parti tutkularından da uzak olduğundan, kamuya duyurmuş olduğu ulusal ilkelerden, hiçbir sebeple ve sözde nedenlerle hiçbir zaman ayrılmayacak ve çalışmalarının en büyük bölümünü Kuvayı Milliye'nin şimdiye değin olduğu gibi bundan sonra da tam bir güvenlik ve esenlik içinde düzenlenmesine yöneltecektir. Ve en tehlikeli tarihsel koşullar altında bile ulusal onurundan ve herkesin hakkına saygılı olmaktaki atadan gelme üstün niteliklerinden azıcık bile ayrılmamış olan ulusumuzun bundan sonra da aynı yöntem ve davranışı sürdüreceğinden ve böylece bu kutsal topraklara sahip olmaktaki uygarca yeteneklerini bütün dünyaya tanıtacağından kuşku yoktur. 7 Ekim 1919
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti Temsilciler Kurulu Adına
Mustafa Kemal
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle