Teknolojik gelişmelerle birlikte yoğun bir dijital trafiğin içinde olduk. Odaklanma süremiz ise gittikçe kısaldı. Önceden tek oturuşta bitirdiğimiz işleri belki saatlere, belki de günlere bölerek yapabilir hale geldik.
İlk bakışta çok masum ya da günümüzün gerçeği olarak görülen dijital iletişim araçları, verimimizi baltalayan en büyük etkenlerden biri olabilir.
Konu tam da buraya gelmişken Cal Newport bize bir çözüm önerisi sunuyor: Dijital minimalizm.
Dijital Minimalizm Nedir?
Dijital minimalizm kavramını daha iyi anlamak adına öncelikli olarak şu içeriği okumanızı tavsiye ederim:
Minimalist Yaşam Tarzı İçin 5 Öneri
Dijital minimalizm ise minimalizmin alt kolu olarak ortaya çıkmış ve temeline dijital sadelik felsefesini almış bir modern felsefe diyebiliriz.
Cal Newport "Pürdikkat: Odaklanma becerisini nasıl yitirdik, nasıl geri kazanabiliriz?" adlı kitabında dijital minimalizmi hayatımızda nasıl kullanabileceğimiz konusunda titizlikle yaptığı çalışmaları anlatıyor. Onun dilinden bu kavramın tanımı:
"Dijital minimalizm, dijital iletişim araçlarının (ve bu araçların yarattığı alışkanlıkların) hayatınızı ne kadar etkilediğini sorgulamanıza yardımcı olan bir felsefedir. Düşük değerli dijital gürültüyü kasıtlı ve agresif bir şekilde ortadan kaldırmanın ve gerçekten önemli olan araçların kullanımınızın, hayatınızı önemli ölçüde iyileştirebileceği inancıyla motive olur.”
Bu tanıma paralel olarak Einstein'ın şu sözü hatırlanmaya değerdir:
“Her şey mümkün olduğunca basit yapılmalıdır ama basitleştirilmemelidir."
Eğer aşağıdaki tanım sizi anlatıyorsa, muhtemelen dijital minimalizmle tanışma zamanınız gelmiş demektir:
"Daha somut bir ifade ile , günlük hayatta karşılaştığımız her potansiyel can sıkıntısı anında , örneğin kuyruğa girip beş dakika beklediğinizde ya da arkadaşınız gelene kadar bir yerde tek başınıza oturmak zorunda olduğunuzda eliniz doğrudan telefonunuza gidiyorsa, beyniniz Nass'ın tabiri ile "zihinsel enkaza" dönmüş demektir; yani pürdikkat çalışmaya imkan vermeyecek şekilde yeniden yapılanmış haldedir." —Cal Newport, Pürdikkat
Joseph Cambpell, Carl Gustav Jung ve Dijital Minimalizm
Carl Gustav Jung ve Joseph Cambpell'ın ortak bir alışkanlığı bulunuyor: İkisi de pürdikkat çalışmak için kendilerini izole edip çalışacakları konuyla baş başa kalmak için ellerindeki her imkanı zorlardı.
Cambpell, mitoloji konusunda gelmiş geçmiş en büyük yazarlardan biri olmakla beraber, öğrencilik yıllarında kaldığı sıkıcı yerde günde 7-8 saat aralıksız kitap okuduğunu söylüyor.
Aynı şekilde Jung, İsviçre'deki Bollingen kulesine çekilir, saatlerce teorilerini geliştirmek için saatlerce okur ve yazardı.
İkisi de başarılarını, kendilerini işleriyle baş başa bırakarak pürdikkat çalışmaya borçlu. Günümüzde bölünmeden çalışabilmek sürekli "online" olduğumuz için çok zor olsa da mümkün.
Başarı İçin Nasıl "Offline" Olunur?
Bir saniyeliğine yanı başınızda hiç teknolojik araç olmadan çalıştığınızı düşünün. Beklenmedik gelen mesajlar yok, çalışmanızı bölen aramalar yok, sürekli kontrol etmeniz gereken gelen kutusu ve bildirimler sekmesi yok.
Muhtemelen hem verim olarak hem de zaman olarak çok daha başarılı bir süreç olacaktır. Eğer bu teknolojik araçlara mahkumsanız, olabildiğince sadeleştirmeniz gerekir. Bunu yaparken, dijital duvar kağıtlarınızdan bildirimlerinize kadar yeniden gözden geçirmeniz gerekebilir. İlk bakışta küçük detaylar gibi görünse de, odağınızı bozacak şeyleri minimuma indirmek temel amaç.
1) Telefonunuzda ve bilgisayarınızda kullanmadığınız bütün uygulamaları, gereksiz dosyaları silin.
2) Ana ekranınızda fazla klasör bulunmasın ve kendinize gözünüzü yormayacak bir duvar kağıdı seçin.
3) Bildirimlerinizi kapatın. Bildirimlerinizi kapattığınızda hesaplarınıza girmek sizin tercihiniz olacaktır. Böylelikle hiçbir zaman gelen bildirime karşı istemsizce göz atma ve ardından gelen ana sayfada dolaşma güdüsüne kapılmayacaksınız.
4) Kendinize e posta ve bildirim kontrol etme saati belirleyin ve mümkün olmadıkça bu aralığın dışına çıkmayın. Örneğin 2 saatte bir kontrol ile başlayıp gittikçe bu aralığı genişleterek zaman tasarrufu yapabilirsiniz.
5) Uzaklaşın: Eğer telefonunuzu ya da bilgisayarınızı kullanmanızı gerektirecek bir durum yoksa onu sadece odanızdan değil, zihninizden de uzaklaştırın.
6) Hatırlatma: Sosyal medya platformlarında gereksiz insanları takip etmek ve postlarını beğenmek zorunda değilsiniz.
7) Dijitalden uzak hobiler edinin. Zihninizi rahatlatacak hobilerle kendinizi geliştirmeniz ve zamanınızı geçirmek mümkün. Çok daha kaliteli zaman geçireceğinize emin olabilirsiniz.
Unutmayın ki dijital minimalizm felsefesini hayatınızda ne kadar kullanacağınız elbette sizin elinizde. Fakat dijital ortamlarda öldürdüğünüz zamanın farkında varmak bile çok büyük farklar yaratacaktır.
İroni: Evet. Dijital bir ortamda dijital minimalizm üstüne bir içerik okudunuz.
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle