Dünyanın Önde Gelen Haberleri ve Ansiklopedisi
Slimfit
  1. EDEBİYAT

Mehmet Akif Ersoy - Bir Arıza

Mehmet Akif Ersoy - Bir Arıza
Sakura

Mehmet Akif Ersoy - Bir Arıza

Âkif, 1 Ağustos 1929’da Kahire'nin banliyösü Hilvan’da Emir Abbas Halim Paşa’ya hitaben “Bir Arıza” adlı şiiri kaleme almıştır. İstanbul ve Kahire’de bir yaz gününü karşılaştırdığı şiiri bir talep mektubu olarak kaleme alan şair, Paşa’dan İskenderiye’nin Remle semtinde kalma talebini dile getirir[1]

BİR ARİZA 
Ey bâd-ı sabâ uğrayacaksın ya şimâle? 
Bilmem, bir işim var, sana etsem mi havâle? 

Vaktâ ki sekiz yüz mili bir nefhada geçtin; 
Vaktâ ki bizim yerleri rü'yâ gibi seçtin; 

Dikkatle bakın: Marmara'nın göğsüne yatmış, 
Sırtındaki örtüyse bütün zümrüde batmış, 

Bir, Heybeli, derler - bileceksin - ada vardır. 
Etrâfı da az çok ona benzer adalardır... 

Gördün ya? Evet. Şimdi bu sâhilde biraz dur: 
Herkes gibi Abbas Paşa'nın köşküne başvur. 

Sen yolcu adamsın, bakan olmaz ki kusûra... 
Arz ettirerek ismini, çıktın mı huzura 

Hilvanlılann hepsinin ihlâsını, ilkin, 
Bir bir sayıver. Bitti mi defter, de ki: 
“Lâkin, 

Mevzun düşürür saçmayı bir saçma adam var. 
Manzûm sayıklar gibi manzûme sayıklar! 

Zannım, mütekâid şuarâdan olacak ki: 
Hiçbir yenilik yok herifin her şeyi eski. 

Hâlâ ne sakaldan geçebilmiş, ne bıyıktan; 
Âsârı da memnun görünür köhne kılıktan. 

Hicrî, kamerî ayları ezber sayar amma, 
Yirminci asır zihnine sığmaz ne muamma! 

Ma'mûre-i dünyâyı dolaştıysa da, yer yer, 
Son son, "Hadi sen, kumda biraz oyna!" demişler. 

 

Yâhu! Sorunuz bir. Bakalım tâkati var mı? 
Kaynarken adam oynamak ister mi? Sarar mı? 

Ey Heybeli iklîmine kıştan çekilenler, 
Ey Afrika temmûzunu efsâne bilenler. 

Ey yağ gibi üç çifte kayıklarla kayanlar, 
Ey Maltepe'den Pendik'i bir hamle sayanlar! 

Ey çamların altında serilmiş, uzananlar! 
Ey her nefes aldıkça ömürler kazananlar! 

 

Siz, camları örter, sakınırken cereyandan; 
Biz, bodruma sarkar da kaçarken galeyandan! 

Siz, mercanın a'lâsını attıkça şişerken; 
Biz, kumda çirozlar gibi piştikçe pişerken! 

Siz, Marmara âfâkını dürbünle süzerken; 
Biz, poyrazı görsek diye, damlarda gezerken! 

Siz, yelkeni açmış, suyun üstünden akarken; 
Biz küplere binmiş, size hasretle bakarken! 

İnsâf ediniz: Kopmayacak, şey mi kıyâmet? 
Elbette kopar. Dinle Paşam, ceddine rahmet: 

 

Ben Heybeli'den vazgeçerim şimdilik, ancak, 

Üç beş gün için pek hoş olur Remle'de kalmak. 

Makaleni beğendinizmi? Sosyal medyada takip edin!

Küfür, hakaret, rencide edici ve büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmayacaktır.

Sakura

San Francisco temelli bir firmanın tavuk tüyünden laboratuarda yetiştirdiği tavuk eti

Editörün Seçimi