Köpek memesi hastalığı basit bir sivilce gibi önemsenmediğinde ilerliyor

Uzmanlar, halk arasında 'Köpek memesi hastalığı' olarak bilinen deri hastalığına karşı vatandaşları uyardı. Dar ve sıkı kıyafetlerin hastalığı kötüleştirdiğini belirten uzmanlar, hastalığın ağrılı ve iltihaplı apselerle ortaya çıktığını söyledi. İşte köpek memesi hastalığı hakkında merak edilenler...

Sivilce veya kıl köklerindeki iltihaplar genelde önemsenmez. Fakat bazı insanlar için bu durum ağrıya neden olur ve hatta cerrahi müdahale gerektirir. Bu hastalığın adının "köpek memesi hastalığı" olabileceğini belirten uzmanlar, erken teşhisin çok önemli olduğunu söyledi. Köpek memesi hastalığı ile alakalı detaylar haberimizde.

İHA'ya açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Hastanesi Deri ve Zühre Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Bilal Sula, halk arasında ’Köpek memesi hastalığı’ olarak bilinen deri hastalığı ’Hidradenitis Suppurativa’ya karşı halkı uyarıp, sivilce veya kıl kökü iltihabı zannedilen yaraları olanların doktora başvurmaları gerektiğini söyledi. 

Dar ve sıkı kıyafetlerin hastalığı kötüleştirmesi nedeniyle uyarıda bulunan Doç. Dr. Bilal Sula, pamuklu ve nefes alabilen kıyafetlerin tercih edilmesi gerektiğini aktardı. Ter ve yağ bezlerinin bulunduğu yerlerde ağrılı ve iltihaplı apselerle ortaya çıkan kronik bir deri hastalığı olan HS’ye yakalananları doktorun önermediği ilaçları kesinlikle kullanmaması gerektiğini de vurgulayan Doç. Dr. Sular, hastalığın tedavisinin yüzde 100 olmadığını hatırlattı.

TER VE YAĞ BEZLERİ BÖLGELERİNE DİKKAT!

Dicle Üniversitesi Hastanesi Deri ve Zühre Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Bilal Sula, vatandaşların özellikle koltuk altı gibi ter ve yağ bezleri bölgelerinde ortaya çıkan ağrılı ve iltihaplı yaraları dikkate almaları gerektiğini söyleyerek şu bilgileri verdi:

“Hidradenitis Suppurativa halk arasında köpek memesi hastalığı olarak da bilinen bu hastalık dermatoloji uzmanları ve hastalar için oldukça sıkıntılı ve tedavisi en zor en sıkıntılı durumlardan biri. 

Hidradenitis Suppurativa hastalığı daha sıklıkla koltuk altı bölgesi, kasıklar, uylukların iç kısmı, saçlı deri, boyun, kadınlarda göğüs altı gibi ter ve yağ bezlerinin yoğun olduğu bölgeleri tutan, uzun süreli, tekrarlayıcı ve ilerleyici bir cilt hastalığıdır. 

Dünyada yüzde 1-4 oranında görülüyor, hem erkek hem de kadınlarda görülebiliyor. Kadınlarda 4 kat daha sıklıkla görülüyor, genellikle ergenlikten sonra ortaya çıkıyor, özellikle 20-50 yaşlar arasında daha çok görülüyor. 

50 yaştan sonra biraz daha az görülüyor. Basit bir sivilce veya kıl kökü iltihabı zannedilip çok umursamıyorlar. İlk başlarda hafif seyrediyor, daha sonra apseler görülebiliyor, bu dönemde cerrahi doktorlarına başvurarak boşaltılıp geçici bir rahatlama olması nedeniyle tekrar günlük hayata devam ediliyor. 

Bu şekilde uzun süre önemsenmemesi nedeniyle hastalık ilerleyebiliyor. Bu nedenle ağrılı, akıntılı ve tekrarlayıcı yaraları olanların mutlaka bir cildiye uzmanına görünmesi gerekiyor. 

Biz bunun tanısını klinik bulgularla koyuyoruz, dediğimiz bölgelerde en az 6 aydır olan ve 3 veya daha fazla tekrarlamış kırmızı, ağrılı ve iltihaplı şişlikler, akıntılı yaraların olması durumunda tanısını koyuyoruz. 

Bu şekilde kötü bir hastalık olduğu için, hastalar hem ailevi, hem psikososyal, hem de cinsel hayatları etkilendiğinden çok sıkıntı yaşıyor. 

sosyal izolasyon, depresyon, sinirlilik, eve kapanma gibi sıkıntılar görülebiliypr bu hastalarda. Tedavide çeşitli ilaçların kullanılmasıyla hastalığı kontrol altına almak ve ilerlemesini durdurmak mümkün.” 

“DAR VE SIKI KIYAFETLER GİYİLMEMESİ GEREKİR”

Doç. Dr. Bilal Sula, hastaların kesinlikle dar, sıkı, elbiseler giymemesi gerektiğini, aşırı terlememeye dikkat edilmesi ve kişisel hijyene dikkat etmelerini aktardı. Doç. Dr. Sula, önerilerini şu şekilde paylaştı:

“Kilolu ise mutlaka kilo vermesi sağlanmalı ve sigara kesinlikle bırakılmalı. Antiseptik sabunlar, solüsyonlarla günlük temizliğine dikkat etmesi gerekir. Dar ve sıkı elbiselerden uzak tutmak lazım, pamuklu nefes alabilen kıyafetler giymek gerekir. Onun dışında iltihap kurutucu kremler, haplar, bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlar var, en son aşamada biyolojik ilaçlar dediğimiz 3. basamak hastanelerde uygulanan tedavileri var.” 

“GENETİK KÖKENLİ BİR HASTALIK, BULAŞICI DEĞİLDİR"

Doç. Dr. Bilal Sula köpek memesi hastalığının genetik bir hastalık olduğunu fakat bulaşıcı olmadığını kaydederek yara bölgelerinde bakteri veya virüs kapılabileceğini de dile getirdi. Doç. Dr. Sula, şu şekilde konuştu:

“Bağışıklık sisteminin bozulmasıyla alakalı bir durum söz konusu. Cilt bütünlüğünün bozulduğu bütün yaralarda vücut bir şekilde enfeksiyon kapabilir, bu bakteri, veya virüs (Covid dahil) enfeksiyonu da olabilir, oralardan temas sonucu kapılabilir. Hastalığın iyileşmesi yüzde 100 olmadığı için birçok yere gidiyorlar maalesef, komşusunun, arkadaşının önerdiği onaylı olmayan birçok hazır veya karışım şeklinde bitkisel ürünler kullanırlar, doktorların önermediği ilaçları kesinlikle kullanmasınlar.” 

Kaynak:    aksam.com.tr