Dünyanın Önde Gelen Haberleri ve Ansiklopedisi
Slimfit
  1. BİLİM

Konuşma Hızı ve Bilgi Teorisi: Hızlı Konuşarak Daha Fazla Bilgi Aktarmak Mümkün mü?

Konuşma Hızı ve Bilgi Teorisi: Hızlı Konuşarak Daha Fazla Bilgi Aktarmak Mümkün mü?
Sakura

Konuşmanın amacı hız değil, iletişimdir. 2017'de yapılan bir çalışmanın sonucu da bizzat bunu söylüyor:…

Çalışmayı Cognition'ın Mart 2017 sayısında yayımlayan Uriel Cohen Priva, belirli bir zamanda çok az ya da çok fazla bilgi vermemizi engelleyen dar bir kanal dahilinde konuştuğumuzu belirtiyor. Brown Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Priva şöyle belirtiyor:

 

"Görünüşe bakılırsa saniyede kaç birim bilgi aktarabileceğimize dair kısıtlamalar oldukça katı."

Bilgi teorisine göre, sık kullanılmayan sözcük seçimleri "sözcüksel bilgi" aktarırken, edilgen yapı gibi daha karmaşık yapılar daha çok "yapısal bilgi" aktarıyor. Priva'nın bulgularına göre, hızlı konuşan kişiler kanalda kalmak için alelade sözcükler ve basit söz dizimi kullanıyor. Yavaş konuşan kişiler ise, daha alışılagelmedik sözcükler seçip daha karmaşık cümleler kuruyorlar.

 

Priva'ya göre çalışma, konuşmada neden kısıtlı oranda bilgi aktarıldığına dair yalnızca bazı ipuçları verebilir. Bu kısıtlama, konuşmacının fazla bilgi aktarmasını sağlayacak cümleleri hızla kurup dile getirmekte zorlanmasından kaynaklanabilir; veya, dinleyicinin çok hızlı aktarılmış bilgileri işleyip anlamada zorlanmasından kaynaklanıyor olabilir.

Çalışma için Cohen Priva, iki toplu konuşma verisini inceledi: iki bin dört yüz telefon konuşması barındıran Switchboard Kitaplığı ve kırk uzun röportaj barındıran Buckeye Kitaplığı. Toplamda, üç yüz doksan sekiz kişiyi içeren bir veri havuzu oluşturuldu.

 

Cohen Priva tüm konuşmacıların konuşmalarındaki bilgi oranını ölçmek için çeşitli ölçütler uyguladı:

 

Ne kadar sürede ne kadar sözcüksel ve yapısal bilgi aktarıldı?

Konuşma hızı neydi?

Bu sürede ne kadar bilgi verdiler?

Bu soruların sonucunda anlamlı istatistikler oluşturmanın yolu karmaşık hesaplamalardan geçiyordu. Sözcüklerin hem yalnız biçimde hem de onlardan önce ve sonra gelen sözcüklerle değerlendirilerek göreli sıklıkları hesaplandı. Cohen Priva, kişilerin bir sözcüğü ortalama ne kadar sürede söyledikleri ile belirli bir konuşmacının bir sözcüğü ne kadar sürede söylediğini karşılaştırdı. Bunun yanı sıra, her bir konuşmacının ne sıklıkla edilgen yapı kullandığı da etken yapı kullanımıyla karşılaştırıldı. Bütün bu ölçümlerde her bir kişinin yaşı, cinsiyeti, karşılıklı konuşma içerisinde olduğu diğer kişinin konuşma hızı ve diğer olası etkenler dikkate alındı.

 

Sonuç olarak, iki ayrı veri kaynağından (Switchboard ve Buckeye) iki ayrı boyutta (sözcüksel ve yapısal) istatistiksel açıdan önemli aynı korelasyona ulaşıldı: Konuşma hızlandıkça aktarılan bilgi miktarı azaldı.

 

"Kişilerin konuşurken saniyede aktardıkları bilginin çok farklı kapasitelere tabi olduğunu ve bu çok çeşitli kapasitelerin her birinin mümkün olduğunu, her bir kapasiteyi gözlemleyebileceğimizi varsayabiliriz. Ancak bu durumda, ulaştığımız etkileri belirlemek çok zor olurdu. Bunun yerine veriler, iki veri kaynağından, iki boyutta ve güvenilir biçimde elde edildi."

 

 

Toplumsal Cinsiyet Farklılıkları Bir İpucu Sunuyor Mu?

Cohen Priva, konuşmanın kısıtlı bilgi oranına tabi olmasının nedeniyle ilgili olabilecek önemli bir farklılık buldu: Dinleyicinin faydasını amaçlayan, toplumsal bir baskı sonucu bir fark ortaya çıkıyor olabilir.

 

Her ne kadar ortalamada erkekler ve kadınlar aynı trendi izlemiş olsalar da, erkeklerin aynı konuşma hızında kadınlardan daha fazla bilgi aktardıkları görüldü. Bilgi aktarma becerisinin cinsiyetler arasında değişiklik gösterdiğine dair bir kanıt yok. Cohen Priva'ya göre kadınlar, dinleyicilerinin söylediğini anladığından emin olma konusunda daha temkinli olabilir. Farklı çalışmalar da kadınların konuşma içerisinde erkeklere kıyasla daha fazla onay ünlemi (hıhı, evet gibi) kullandığını ortaya koydu. Bu durum, anlama ve anlatmaya daha fazla dikkat ettiklerini gösteriyor.

 

Cohen Priva'ya göre bu çalışma kişilerin söylem üretme yollarına dair bazı noktaları aydınlatmada kullanışlı olabilir. Bu alandaki bir hipoteze göre, konuşmacılar ne söyleyeceklerini belirledikten sonra, daha alışılagelmedik ya da zorlayıcı sözcükler kullanacakları zaman yavaşlıyorlar (zorsa yavaş konuşma). Ancak, Cohen Priva'ya göre, elde ettiği veriler, kişilerin konuşma hızına göre sözcük ve söz dizimsel yapı seçtikleri hipoteziyle son derece tutarlı (hızlıysa basit konuşma). 

 

"Hızlı konuşan kişilerin istikrarlı biçimde farklı türde sözcükler seçtiklerine veya farklı türde sözcükler ya da yapılar tercih ediyor oluşlarına dair bir modeli dikkate almalıyız."

Bir başka deyişle, bir kişinin nasıl konuştuğu ne kadar hızlı konuştuğuyla ilişkili görünüyor.

kaynak: https://evrimagaci.org

Makaleni beğendinizmi? Sosyal medyada takip edin!

Küfür, hakaret, rencide edici ve büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmayacaktır.

Sakura

San Francisco temelli bir firmanın tavuk tüyünden laboratuarda yetiştirdiği tavuk eti

Editörün Seçimi