Koltuk mu ülke sevdası mı

“Bu kadar yetkili bir CHP Genel Başkanı sorumluluk ve risk üstlenir mi” diye soruyoruz. Bunun cevabını, geçen cumadan kalan bölüme eski milletvekili ve siyasi partiler ve seçim hukuku uzmanı Sabri Ergül yanıt veriyor: “Onur üyeleri salona alınmayacak, genel başkan izni olmadan imza verilmeyecek, kurultay divan başkanı atanacak, blok liste olacak, Genel başkan anahtar liste yapacak. Medyada genel başkan yardımcılarının sözleri, demeçleri haftalardır yayınlanacak ve bu antidemokratik, hukuk dışı uygulamalar kamuoyunda, sosyal medyada, partililerde büyük tepkilere neden olacak ve genel başkan bütün bunları bilmeyecek!

Bu mümkün mü?

Böyle bir hal, genel merkezde genel başkan için her gün ‘pembe basın bülteni’ mi basıyor dedikodularına neden olmaz mı? Bu genel başkana saygısızlık olmaz mı?

Genel başkanlar düşüncelerini, taleplerini ve yapacaklarını özgüvenle ve aracısız söyler ve yazarlar. Sayın genel başkandan da beklenen budur!”

KURNAZ YÖNETİCİLER

Bu hukuki tespitlerden sonra ‘CHP’ye ve hukuk disiplini’ne mensubiyeti yarım yüzyılı bulmuş sade partili ve bir yurttaş olarak kurultayla ilgili görüşünü şöyle açıklıyor Ergül: “CHP’nin Atatürk’le, yüzyıllık onurlu mücadelesiyle oluşmuş ve çelikleşmiş ‘ahlakı, aklı, vicdanı’ hâlâ ayaktadır; en yüksek organı kurultayı da ‘onay noteri’ değildir.

CHP kurultay üyelerinin, genel merkezdeki kimi ‘kurnaz’ yöneticilerin, ‘Koltuk mu, ülke mi?’ konusunda ne düşündüklerini, neyi, nasıl yapmak istediklerini, genel başkanı adeta ‘kutsayıp, tekleştirerek’ öyle bir genel başkan yaratıp onun eteğinde seçilme gayretlerini anlayacak ve illerdeki partilerin temsilcileri sıfatıyla kendilerine düşen görevin gereğini özgürce, çekinmeden yapacak yüreği, ‘aklı ve vicdanı’ tarih boyunca hep var olagelmiştir.

Kurultaya giderken kurultay üyelerine yapılan baskılar, kurultayda neler yapılmak isteneceğinin göstergesi değil midir? Medyada görüyoruz. Kurultay üyelerine ‘ikbal vaatleri’, olmadı ‘imzasına, oyuna ipotek’, daha olmadı tek genel başkan adayı, ‘tek adam, tek blok liste’ kumpası tezgâhlanacak endişelerini yansıtan sosyal medya haberleri; az sayıdaki dost kalemlerin uyarıları; dileriz, aklı ve hukuku egemen kılar, makule dönüşü sağlar.

ÇARŞAF MI, BLOK MU

Çarşaf (ortak) liste de değil, blok liste usulü ile seçimi kim istiyor ise yüreklice, uygarca ortaya çıksın. İmzasıyla bunu kurultayda önersin, suflörleri kullanmasın, kürsüye kendi çıksın, savunsun. Hele bu konuda verilecek önerge (Yenimahalle’deki yine kapalı tüzük kurultayındaki oylamalarda yapıldığı gibi), ‘Kabul edenler, kabul edilmiştir’ şeklinde bildik basit taktikler ile kabul ettirilecek ve yukarıda açıklanılmaya çalışılan tüzük hükümleri ve tabii antidemokratik uygulamalarla ‘tek adam, tek liste’ ile seçimler gerçekleştirilecek ise, bu ne seçilenlere ne de partiye yarar getirir. Beklentisi olmayan 52 yıllık partili olarak ben Sayın Kılıçdaroğlu’nu buradan uyarmak, daha fazla gecikmeden kurultay öncesi gerekli açıklamaları yapmasının yararlı olacağını kendilerine tavsiye etmek isterim.”

GÜNÜN SÖZÜ

“ÇOĞU insanın en temel sorunu okuduğunu anlayamamaktır. Başarısızlığın altında yatan asıl neden de budur.” Mahfi EĞİLMEZ

2023’TE HANGİ CUMHURİYET BAYRAMI?

KURULTAY CHP’nin değil, Türkiye’yi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden kurtarma kurultayı olmalıdır. Bunun için yüzde 50+1 oy oranı gerekiyor. CHP’nin tek başına bu gücü olmadığına göre, ‘millet ittifakı’nın daha da güçlendirilerek ayakta tutulması kaçınılmazdır. Bu bağlamda Kılıçdaroğlu’nun sorumluluğu daha da yüksektir. Ki Kılıçdaroğlu, Türk siyasi tarihinin son 40 yılına damga vuran bir stratejiyi yöneten bir siyasi lider olarak bu süreçte de aynı duyarlılıkla davranmak zorundadır. Bu süreçte, kurultayda bileşenleri bir arada tutabilecek kadrolara yer vermek zorundadır. Rijit, kavgacı, uzlaşma kültürü eksik isimlere değil, İYİ Parti, HDP, Saadet Partisi gibi partiler başta olmak üzere bu sisteme itirazı olan tüm partilerle ve sivil toplum örgütleriyle iyi ilişkiler kuracak, ülkenin kuruluş manzumesine sıkı sıkıya bağlı ‘gerçek CHP’lilere’ yer vermek zorundadır. Aksi takdirde en geç 2023’te gidilecek seçimlerde ‘hangi Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayacağımız belli olmaz!

İdris AKYÜZ 35. dönem PM üyesi

BU TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİNE KİMİN CESARETİ VAR?

ESKİ CHP Beyoğlu Meclis Üyesi Saim Gül, kurultayla ilgili olarak bir tüzük değişikliği önerisinde bulundu:

“CHP tüzüğünde (52. madde ve ilişkili maddelerde), aşağıdaki yapılacak değişiklik önerisi ile önümüzdeki süreçte yapılacak genel seçimlerde, CHP örgütü 600 milletvekili adayının 580’ini ön seçim yöntemi ile belirleme hakkına sahip olabileceği gibi, merkez yoklaması ile bir kişi en fazla 2 defa aday gösterilebilecektir. Yerel seçimler içinde aynı tüzüğün 55. maddesinde benzer değişiklik yapıldığında meclis üyelerinin yüzde 85’i ön seçim ile CHP örgütleri belirleyebilecektir. ‘Devrim’ niteliğindeki bu tüzük değişikliği önerisi için kurultay delegelerin 1/20’sinin desteğine ihtiyaç vardır.

1)TBMM üyeliği için adayların belirlenmesinde yöntemler, ön seçim ve merkez yoklamasıdır. Ön seçim öncelikli yöntemdir.

2)Aday saptamada tüm seçim çevreleri için ön seçim yöntemi uygulanacaktır. Merkezi atama ile belirlenecek aday sayısı, bir seçim bölgesinde bir önceki milletvekili seçimlerinde TBMM’ye seçilmiş üye sayısının yüzde 15’ini geçemeyecektir. Bir kişi en fazla 2 dönem üst üste merkezi atama ile aday olabilecektir. 2 dönem sonra ön seçim yöntemi ile aday olabilir.”

TOLGA YARMAN ADAY OLUYOR

KURULTAY onur üyesi Prof. Dr. Tolga Yarman, 23 Temmuz perşembe 11.00’de genel merkezde eğer tensip buyrulursa bir açıklama yapacağını, zarafette kusura düşmemek için basın toplantısından sonra bir çay içimi kadar Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmek istediğini söyledi. Yarman, “Kurultay salonunda tarafıma ve takdir buyrulacak, belli sayıdaki omuzdaşımıza uygun bir yer tahsis edilmesinin teminini, tensip ve dikkatinize sunuyorum” dedi.

Kaynak:      hurriyet.com.tr