Kanada
Kanada , Kuzey Amerika kıtasının en kuzeyindeki ülkedir. Büyüklüğü, Büyük Okyanustan, Kuzey Arktik denizine kadar 9.98 milyon kilometre karedir. Bu özelliğiyle, yüzölçümü bakımındandünyanın en büyük 2. ülkesidir. Amerika Birleşik Devletleri ile Kanada'nın ortak sınırı dünyanın en uzun kara sınırını oluşturur. Kanada'nın topraklarında çoğunlukla ormanlar ve bunun yanı sıra Rocky Dağları'ndaki tundra hakimdir. Nüfusun beşte dördü de güney sınırına yakın yaşamaktadır. Kanada'da zaman genellikle soğuk ya da çok ciddi kış soğuklarıyla geçer, ancak Kanada'nın güneyindeki alanlar yaz aylarında bir o kadar da sıcak olur.
Kanada, Aborjinlerin binlerce yıldır yaşadığı bir alan olmuştur. 15. yüzyıl sonlarında, İngiliz ve Fransız kolonileri Atlantik kıyısı civarlarında ilk kolonilerini kurmaya başladılar. Bölge daha sonralarında ise tamamen İngilizlerin kontrolüne girmiştir. Ancak Birleşik Krallık, başta Kuzey Amerika kıtası olmak üzere, bugünkü Kanada'yı da oluşturan topraklardaki gücünü, çeşitli savaşlarla, 18. yüzyılın sonlarından itibaren kaybetmiştir.
Buna rağmen Kanada, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı'nın hala birer parçası konumundadır. Aynı zamanda ülke, 10 eyalet ve 3 bölgeden oluşan, merkezi olmayan, anayasal monarşi ile yönetilen, 1867'de Konfederasyon yasası ile kurulan bir federasyondur.
Kanada'nın başkenti Ottawa'dır. Ülke, hem Frankofon, hem de İngiliz Milletler Topluluğuna bağlıdır.
Kanada çağdaş ve teknolojik olarak ilerlemiş bir ülkedir, ve fosil yakıt kaynakları, nükleer enerji üretimi ve hidroelektrik güç üretim imkânları ile enerji bakımından genelde kendine yeterlidir. Ekonomisi geleneksel olarak yüksek miktarlardaki doğal kaynaklarınadayalıdır. Her ne kadar çağdaş Kanada ekonomisi çeşitlenmişse de doğal kaynakların kullanımı halen çoğu bölgesel ekonominin önemli bir parçasıdır.
Güney komşusu ABD'nin onda biri nüfusu ile, Kanada'nın ekonomik gücünün de onda biri olması beklenirken; gerçekte bu orandan daha fazladır.
Tarihi
Kanada'da en az 10.000 yıl boyunca İlk Halklar olarak tanınan yerliler yaşamıştır. Avrupalılar tarafından ilk ziyaret 1000 yılı civarında, kısa bir süreliğine Newfoundland'e yerleşen Vikingler tarafından yapılmıştır. Kolonici Avrupalılar, 16. yüzyılın sonu 17. yüzyılın başı gibi Kanada'ya geldi.
1763'de Yedi Yıl Savaşı'ndan sonra Fransa, Karayip Adaları'nı tutup Kuzey Amerikan kolonisi Yeni Fransa'yı Büyük Britanya'ya bırakmaya karar verdi.
Amerikan Devrimi'nden sonra Büyük Britanya'ya sadık olanlar Kanada'ya yerleştiler.
1 Temmuz 1867'de İngiliz Kuzey Amerika Yasası'nın geçmesiyle Büyük Britanya, Kuzey Amerikan kolonisi dört eyaletinden oluşan federasyona kendini yerel yönetim hakkı verdi. Bu eyaletlerden “Kanada” ikiye ayrılıp Quebec ve Ontario eyaletlerini meydana getirdi, diğer iki eyalet de New Brunswick ve Yeni İskoçya'ydı. Kanada Konfederasyonu terimi bu birleşimi ifade eder ve genellikle sonuçlanan federasyon için de kullanılır. Diğer İngiliz koloni ve bölgeleri de kısa zamanda Konfederasyon'a bağlandılar.
1880'de Kanada, Newfoundland ve Labrador dışında, şu anki alanına sahipti. Dominyon'un tüm ilişkilerinin kontrolü Westminster Tüzüğü ile 1931'de ve 1982'de Kanada Anayasası'nın kabulü ile sağlandı.
20. yüzyılın ikinci yarısında, çoğunluğu Fransızca konuşan Quebec eyaletinin bazı vatandaşları 1980 ve 1995'teki iki referandum ile bağımsızlık kazanmaya çalıştılar. Her iki referandum da Quebecois Partisi liderliğindeydi ve ilki %60, ikincisi %50.6 hayır oyu ile reddedildi.
Politika
Federal Hükûmet
Kanada parlamenter demokrasi ve anayasal monarşi ile yönetilen bir federasyondur. Devlet Başkanı ve hükümdarı “Kanada Kraliçesi” sıfatı ile Kraliçe II. Elizabeth'dir. Kraliçe'nin Kanada'daki temsilcisi Genel Vali'dir ve genellikle emekli olmuş eski politikacılar veya diğer seçkin Kanadalılar arasından Başbakan önerisiyle Kraliçe tarafından atanır. Genel Vali, siyaset dışı bir figür olup, Avam Kamarası ve Senato'nun çıkardığı kararnamelere kraliyet onayını sağlamak, devlet belgelerini imzalamak, parlamento toplantılarını resmen açıp kapatmak ve seçimler öncesi parlamentoyu feshetmek gibi görevleri vardır. Hem Kraliçe hem de Genel Vali çok az yetkiye sahip sadece göstermelik yöneticilerdir ve hemen her zaman Hükûmet Başkanı Başbakan'ın tavsiyesi doğrultusunda hareket ederler. Bu devlet başkanının siyasi sorumsuzluğunun bir sonucudur. Siyasi sorumluluğu olmayan devlet başkanının bu gibi yetkileri birer şeklî/sembolik yetkidir.
Kanada anayasası bu sayfada bulunabilir. Ancak anayasanın bir kısmı yazılmamıştır, metin çeşitli gelenekler ve uzlaşmalar çerçevesinde yorumlanır.
Devletin yasama kolu seçilmiş Avam Kamarası ve Başbakan önerisiyle Genel Vali tarafından atanmış Senatörlerin dahil olduğu Senato'dan oluşur. Senato'da 105 Senatör vardır. Bunların 24'ü Ontario'dan, 24'ü Quebec'den, 24'ü deniz eyaletlerinden (10 Yeni İskoçya, 10 New Brunswick, 4 Prince Edward Adası), 24'ü batı eyaletlerinden (6'şar Manitoba, Britanya Kolumbiyası, Saskatchewan, Alberta), 6'sı Newfoundland'den ve birer kişi de bölgedelerdendir (Northwest Territories, Yukon, Nunavut). Kanada'daki katı parti disiplini Başbakan'a Parlamento'dan geçen hemen her yasa üzerinde yüksek kontrol gücü verir.
Başbakan Avam Kamarası için seçimlerin yenilenmesine kendi takdiri ile karar verir ancak bu bir önceki seçimlerden 5 yıldan daha geç olamaz.
Genel Vali Başbakan'ı biçimsel olarak atar, atanan kişi genellikle Avam Kamarası'nda en fazla sandalyeye sahip partinin başkanıdır. Daha sonra başbakan Avam Kamarası ve senatodaki partilileri arasından uzlaşmayla belirlenmiş olanlarının Bakanlar Kurulu'na atamasını yapar.
Kanada'da üç büyük ulusal parti vardır: merkezci Liberal Parti, sağcı Muhafazâkar Parti ve demokratik sosyalist Yeni Demokrasi Partisi. Bölgesel parti Bloc Québécois Quebec'de birçok sandalyeyi elinde tutar, ayrılıkçı amaçlı ve temelde sosyal demokrat bir partidir. Başka küçük partiler de mevcuttur. Fakat Avam Kamarası'nda nadiren sandalye kazanırlar. Benzer şekilde bağımsız adaylar da nadiren seçilirler.
Son yıllarda Kanada ABD'ye göre sol görüşe daha yakın bir toplum olarak düşünülmekteyse de Ocak 2006'daki seçimlerde ABD yanlısı Muhafazakâr Parti başarılı olmuş, ancak aldıkları oylar sadece azınlık hükûmeti kurmaya yeterli olmuştur. 4 Kasım 2015'te Liberal Partili Justin Trudeau başbakan olarak göreve başlamıştır.
Devletin yargı erki federal ve eyalet düzeyinde çeşitli mahkemelerden oluşur. Hem federal hem de eyalet mahkemelerinin kararları Yüksek Mahkeme'de temyiz edilebilir.
Kanada Birleşmiş Milletler, İngiliz Milletler Topluluğu, Frankofon, NATO, G8, OECD ve APEC üyesidir.
Eyalet ve Bölgeler
Kanada 10 eyalet ve 3 bölgeye ayrılmıştır. Eyaletlerin federal yönetimden geniş oranda özerkliği varsa da bölgelerin bağımsızlığı daha azdır.
Eyaletler, Kanada'nin sosyal programlarının çoğundan (örneğin sağlık sistemi, eğitim ve refah) sorumludur; ve toplamda federal hükûmetten daha fazla gelir toplarlar. Federal hükûmetin politikalarından muaf tutulabilirler, ancak bu federal gelirlerden alınan payın kaybı riskini de taşır. Ceza kanunları kesinlikle federal hükûmetin sorumluluğu altında olan az sayıdaki alanlardan biridir ve suç ve ceza Kanada'nın çoğunda tek biçimlidir.
Eyalet Hükûmetleri
On eyaletin eyalet başbakanı tarafından yönetilen seçilmiş yasama kolu vardır, eyalet başbakanları federal başbakanla aynı şekilde seçilirler. Ayrıca her eyaletin federal başbakan tarafından atanan ve Kraliçe'yi temsil eden göstermelik birer vali yardımcısı vardır.
Çoğu eyalette federal düzeydeki partilerin karşılığı olan eyalet düzeyinde partiler vardır. Ancak NDP dışında eyalet düzeyi partiler ile federal düzeydekilerin arasında resmi bir bağ yoktur. Bazı eyaletlerde Saskatchewan Partisi ve Labrador Partisi gibi yerel politik partiler de bulunur.
Quebec'deki politik durum diğerlerinden çok farklıdır, partiler arasındaki en belirgin fark, Québécois Partisi tarafından temsil edilen ayrılıkçılık ile Quebec Liberal Partisi tarafından temsil edilen federalciliktir. Bu iki parti haricinde sağ görüşlü Quebec Demokratik Eylem Partisi (ADQ) ve sol görüşlü İlerici Güçler Birliği (UFP) adlı küçük partiler de Quebec'de faaliyet göstermektedir. Ancak bunlardan sadece ADQ şimdiye kadar Quebec meclisine üye sokabilmiştir...
Bölgesel Hükûmetler
Anayasa yerine Parlamento kuruldukları için bölgeler eyaletlerden daha az siyasi güce sahiptirler. Bunun sonucu olarak bölgeler Parlamento'da eyaletlere eşit temsil edilmezler.
Bölgelerin devlet başkanlarına komisyoner denir. Her ne kadar eyaletlerdeki yardımcı valilere eşit düzeydelerse de Kraliçe'nin temsilcisi değillerdir. Federal hükûmet tarafından atanırlar.
Yukon'un eyalet meclisleriyle aynı şekilde çalışan kendi bir meclisi vardır, fakat diğer iki bölge siyasal partisiz uzlaşma yönetimi sistemi kullanırlar. Bu yöntemde her aday seçimlerde bağımsız olarak yarışır, ve bölge başbakanı adaylar arasından ve adaylar tarafından seçilir.
Federal hükûmet ve bölgesel hükûmetler arası ilişkiler her zaman gergin olmuştur. Hükûmetler arası uzlaşmazlıkların çoğu kaynakların kullanımı ve finansman hakkında olmuştur. Kişi başına gelire göre bölgeler Kanada'da en yüksek oranda olsa da, bölgelerdeki yoksulluk oranı sosyal yalıtım, mal sağlamadaki aşırı zorluk ve maliyet, işlerin yıpratıcılığı ve sosyal problemlerden dolayı devamlı yüksek olmuştur.
Ekonomi
Varlıklı ve yüksek teknolojiye sahip endüstriyel bir toplum olarak Kanada bugün, serbest pazar merkezli ekonomik sistemi, üretim modelleriyle ve yüksek yaşam standartları ile ABD'ye çok benzer.
II. Dünya Savaşı'ndan bu yana imalat, madencilik ve hizmet sektörlerindeki artış Kanada'yı kırsal ekonomiden endüstriyel ve şehirsel bir toplum haline getirdi. Enerji üretimi bakımından kendine yeterli olan Kanada'nın doğu kıyısında ve batıdaki üç eyaletinde zengin doğal gaz yatakları ve fazlaca diğer doğal kaynakları bulunmaktadır. 1989'daki Kanada-ABD Serbest Ticaret Anlaşması (FTA) ve 1994'teki Meksika'yı da içeren Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) ABD ile olan ticari ve ekonomik bütünleşmede hızlı bir artışa neden oldu. Bu yakın ilişkiden dolayı, 2001'de ABD'de ekonominin kötüye gitmeye başlaması Kanada ekonomisinde de olumsuz etkiye yol açtı, ancak Kanada ekonomisi beklenenden daha az etkilendi. 1993-2000 arası reel büyüme ortalama %3 iken, bu oran 2001'de azaldı. 2003'te imalat ve doğal kaynaklar sektörlerindeki küçülmeden dolayı işsizlik arttı. Bunlara rağmen Kanada 2001'den sonra ekonomik gerilemeyi durdurmayı başardı ve G7 grubu içerisindeki en iyi ekonomik büyüme oranını tutturdu.
Ekonomik durumun üzerine düşmekte olan iki gölgeden birincisi İngilizce ve Fransızca konuşan bölgeler arasında devam eden anayasal çıkmazın federasyonun bölünmesi olasılığını ortaya çıkarmasıdır. Süregelen belirsizlik Kanada'nın borçlarından kimin sorumlu olacağı, ticari ilişkilerin nasıl bir hal alacağı gibi birçok soruyu da beraberinde getirmektedir.
Diğer bir uzun vadeli endişe de “beyin göçü” olarak da bilinen profesyonellerin daha yüksek ücret, daha düşük vergi gibi nedenlerle ABD'ye akmaya başlamasıdır. Aynı anda da önemi pek fark edilmese de göçmenlik yoluyla bir “beyin kazanımı” da devam etmektedir . Çoğu batı ülkesinde olduğu gibi Kanada'da da bu durumun faydaları yabancıların niteliklerinin tanınmasi kurallarıyla sınırlanmıştır; çok sayıda eğitimli ve yetenekli göçmen Kanada'da niteliksiz işlerde çalışmaktadırlar, çünkü sicilleri devlet, işverenler ve Kanada Medikal Birliği gibi çeşitli profesyonel kurumlarca tanınmamaktadır.
Transparency International adındaki kurum Kanada'yı ahlaki yozlaşmanın en az olduğu 12. ülke olarak sıralamaktadır.
Demografi
2011 Kanada nüfus sayımı sonuçlarına göre toplam nüfus 33.476.688 kişi oldu. 2006 sayımlarına göre yüzde 5.9'luk bir artış yaşandı. Aralık 2012'de Statistics Canada 35 milyonun üzerinde bir nüfus olduğunu bildirdi. Bu G8 ülkeleri arasındaki en hızlı büyüme oranı anlamına gelir. 1990 ve 2008 yılları arasında nüfus yüzde 20.4 genel artışa eşdeğer olarak 5.6 milyon arttı. Nüfusun artmasının ana sebepleri göç ve daha az oranda doğal büyümedir.Kanada dünyada kişi başına düşen en yüksek göç oranına sahip ülkelerden biridir.Bunun başlıca nedenleri ekonomik politika ve daha az bir ölçüde aile birleşimidir. Kanada halkı büyük siyasi partilerin yanı sıra göçün mevcut seviyesini destekler. 2010 yılında rekor olarak 280.636 kişi Kanada'ya göç etti. Kanada hükümeti 2016 yılı için 280.000 ile 305.000 arasında yeni kalıcı oturma izni vermeyi düşünüyor. Bu sayı son yıllardaki göçmen sayısına benzer büyüklüktedir. Yeni göçmenler genellikle Toronto, Montreal ve Vancouver gibi büyük kentsel alanlara yerleşirler.Kanada ayrıca çok sayıda mülteciyi de kabul eder. Yıllık küresel mülteci yerleştirmenin yüzde 10'dan fazlası Kanada'ya aittir.
Eğitim
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) 2012 raporlarına göre Kanada dünyanın en eğitimli ülkesidir.Kanadalı yetişkinlerin yüzde 51'i en az bir lisans düzeyinde kolej ya da üniversite derecesinde eğitime sahiptir. Bundan dolayı ülke yetişkinlerin yükseköğretim düzeyinde eğitim alması bakımından dünya genelinde birinci sıradadır. Kanada gayri safi yurt içi hasılasının (GDP) %5.3'ünü eğitime harcar. Ülke yatırımını ağırlıklı olarak yükseköğretime yapar (öğrenci başına 20 000 ABD dolarından daha fazla). (2014itibarıyla), yaşları 25'ten 64'e kadar olan yetişkinlerin yüzde 89'u lise derecesine eşdeğer bir eğitime sahiptir, OECD ortalaması ise yüzde 75.
Din
Kanada'da, diğer çoğu Amerika ülkelerinde olduğu gibi, en yaygın din Hristiyanlık'tır. En yaygın mezhep, Katoliktir. Katolikler nüfusun %42'sini oluştururlar. İkinci sırada, %40'lık oran ile Protestanlar gelir. Buna karşılık, Kanada nüfusunun %23.9'u ise, herhangi bir dine inanmamaktadır.
Diller
Kanada'nın iki resmî dili vardır: İngilizce ve Fransızca.
7 Temmuz 1969'da Kanada federal devletinin tümünde Fransızca ve İngilizce eşit kabul edildi. Bu durum Kanada'nın kendisini federal düzeyde çift dilli ve çok kültürlü bir ulus olarak tanımlamasına yol açtı.
Kanada Haklar ve Özgürlükler Beyannamesi belirtir ki:
- Fransızca ve İngilizce resmi diller olarak birbirine eşittir;
- Parlamentoda her iki resmi dilde de tartışma yapılabilir;
- Kanunlar her iki resmi dilde de eşit otoriteyle yazılacaktır;
- Parlamento tarafından kurulan herhangi bir mahkemede iki resmi dilde de işlem yapılabilir;
- Herkes federal devletten iki resmi dilden istediği ile hizmet alma hakkına sahiptir;
- Yeterli sayıya ulaşıldığı takdirde, içinde bulunulan eyalete göre azınlık resmi dili konuşanlar (Fransızca çoğunluğa sahip eyalette İngilizce konuşanlar ya da tam tersi) çocuklarının eğitimini iki resmi dilden istedikleriyle almasını sağlayabilirler.
Eyaletler düzeyinde sadece New Brunswick çift resmi dillidir; diğer tüm eyaletlerde çift dillilik federal yasalarla sağlanmıştır. Her ne kadar diğer eyaletler çift resmi dilli değilse de eyalet yönetimlerinin çoğu, İngilizce ya da Fransızca konuşan azınlıklarına hizmet vermektedir.
Quebec'in resmi dili Fransızcadır. Fransızca Dili Beyannamesi, Fransızcanın kullanımını koruyan kurallar ortaya koyar ancak bir yandan da İngilizce ve yerli dillerini konuşanlara da çeşitli haklar verir.
Fransızcanın sıklıkla konuşulduğu yerler, Quebec, Ontario, New Brunswick ve güney Manitoba'dır. 2001 nüfus sayımında 6,864,615 kişi Fransızcayı ana dilleri olarak beyan ettiler, bunların %85'i Quebec'de yaşayanlardı. İngilizceyi ana dil olarak belirtenler de 17,694,835 kişiydi.
Resmi diller dışında konuşulan dillerin de Kanada'da önemi vardır, 5,470,820 kişi ana dil olarak resmi diller dışında bir dil beyan etmişti (Bu istatistikler birden fazla ana dil beyan edenleri de içermektedir). En önemli resmi olmayan diller: Çince (853,745) {özellikle Kanton lehçesi (322,315)}; ve İtalyanca (469,485).
Kanada'da yerli dillerini konuşan çok sayıda insan yaşamaktadır, ancak bunların birkaçı dışında çoğu azalmaktadır. Bunlardan en önemli olanları Krice (72,885); İnuktitut (29,010), ve Ojibwe dili'dir (Cree ile birlikte toplam 150,000).
Ulusal marş ve Kraliyet marşı
Kanada'nın ulusal marşı “O Canada”dır. Her ne kadar ilk kez 24 Haziran 1880'de Quebec City'de Aziz Jean Baptiste Günü kutlamalarında söylenmişse de, 1 Temmuz 1980'e kadar Kanada'nın resmi ulusal marşı olmamıştır. Önceki 70 yıl boyunca “O Canada”, “God Save the Queen” ve “The Maple Leaf Forever” resmi olmayan ulusal marşlar olarak yarışmıştır, ancak 1960'lardan bu yana “O Canada” açıkça tercih edilmeye başlanmıştır. Resmen ulusal marş olarak ilan edildiğinde birçok Kanadalı, marşın halihazırda bu statüsü olmadığını şaşırarak öğrenmiştir.
"God Save the Queen" şu anda Kanada'nın Kraliyet marşı'dır. Kraliçe ve kraliyet ailesine mensup kişilerin varlığında çalınır. Ayrıca bir kısmı Genel Vali'nin varlığında da çalınır. Geleneklerin dışında olmak üzere “God Save the Queen” sıkça devlet törenlerinin sonunda da (örneğin devlet üyelerinin cenaze törenleri, ve Anma Günü törenleri) söylenir. Sadece müzik kısmı birçok askeri törende de çalınır, ve bazı üniversiteler mezuniyet törenlerini onunla kapatırlar. Birleşik Krallık'ta da olduğu gibi tahtta bulunan Kral olunca sözleri “God Save the King” olarak değiştirilir. Kanada millî marşında senfonik ve harmonik sesler baskındır.
Ulusal Sıralamalar
- BM İnsani Kalkınma İndeksi – 2004'te 4. sırada (1990'ların çoğunda ilk sıradaydı)
- Sınır tanımayan gazeteciler - 2004'te 18. sırada.
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle