III. Ahmet'in matbaaya onay veren hatt-ı hümayunu
Mektûb-i Sadrâzâmı halîfelerinden Saîd’e ve Dergâh-ı muallam müteferrikalarından İbrâhim’e (Allah ikisinin de ululuğunu artırsın) hüküm ki:
...Sanâyî işlerden basma san’atı, paranın elde edilmesi, güzel sikkeler basma ve sahîfe üzerine mühür vurulması gibi bir çeşit kitabetten ibaret ve baskı tekniğinde husule gelen kitapların ibareleri ve bir cild kitabın yazılması zahmetine karşılık, baskı tekniği ile nice bin cild kitabın meydana geleceği apaçık ortada olup, az zahmetle çok fayda sağlayan rağbet edilir bir san’at olduğunu ifâde eden güzel bir risale te’lif ve inşâ ile fazla olan menfaatlerinin bir bir sayılması ve zikri geçen bu baskı tekniğinde sizin bilginiz olmakla levazım ve masraflarını birlikte görüşüp tedârik etmeniz, saâdetli saltanat günlerinde, bu bilinmeyen san’atın, gizli rey ve kalbinizde cilveger olmasıyla, kıyamet gününe kadar bütün müslümanların hayırlı duâlarının celbine sebeb olmak için; fıkıh, tefsir, hadîs-i şerif ve kelâm kitaplarından başka, lügat, târih, tıb, hikmet ve hey’et ile buna bağlı coğrafya ve mesâlik kitaplarının basılması hususunda pâdişâhlık izin ve ruhsatımı iltimas eylemeniz ile, mezkûr risalede âlimlerin en büyüğü ve dînimizin emirlerine sıkıca sarılan, faziletli şeyhülislâm ve müftiyü’l-enâm Mevlâna Abdullah’a (Allah faziletini artırsın) gönderilip; “Basma san’atında ustalık kazanan Zeyd, lügat, hikmet, hey’et ve bunların benzeri âlet ilimlerinde te’lif olunan kitapların harf ve kelimelerinin suretlerini birer kalıba nakşedip yapraklar üzerine basmakla, bu kitapların benzerlerini elde ederim” dese, Zeyd’in bu şekilde kitap imâline başlamasına şer’an ruhsat var mıdır? diye fetva istendiğinde; “Basma san’atında mahareti olan kimse doğru bir kitabın harf ve kelimelerini bir kalıba doğru olarak nakşedip sahîfelere basmakla, az zamanda meşakkatsiz olarak, sayısız nüshalar elde edilir ve pek çok kitap ucuz fiyat ile alınıp satılır. Bir kaç âlim kimse, sureti kazınacak kitabı tashih için tâyin buyurulur ise, gayet müstahsen işlerden olur” diye fetva verilmesinden başka, mezc edilmekle adı geçen Mevlânâ Abdullah’ın mübarek fetvaları mucibince, pâdişâhâne iznim lâyık görülüp ve sureti nakşolunacak lügat, mantık, hikmet hey’et ve bunların benzeri âlet ilimlerinde teklif olunan kitaplardan sureti nakşolunacak kitapları tashih için, hakîki ulemâ ve müdekkik fâzıllardan, şer’î ilimlerde ve yüksek fenlerde ehilleri tam olan müslüman faziletli kâdılardan eski İstanbul kâdısı Mevlânâ İshak ve sabık Selanik kâdısı Mevlânâ Sâhib ile Galata eski kâdısı Mevlânâ Es’âd (faziletleri ziyâde olsun) ve büyük şeyhlerden olup, hakîkî âlimlerin önde geleni Kasımpaşa mevlevîhânesi şeyhi Mûsâ (ilmi ziyâde olsun) me’mur ve tâyin olunmuşlardır. İmdi zikrolunan lügat, mantık, hikmet ve hey’et ile bunların benzeri âlet ilimlerinde te’lif olunan kitaplardan sureti kazınacak kitapları adı geçen mevlânâlara tashih ettirdikten sonra, izah edildiği üzere bu san’atı kalabalık ile icra ederek, bu veçhile mezkûr kitapların çoğaltılmasına tam bir ciddiyet ve gayretle çalışıp ve bu san’at ile meydana gelen doğru kitap olmak üzere, ziyâde ihtimam ve zapt ile hatalı çıkmasından gayet sakınasınız ve şöyle bilesiniz. Hayır işaretine güvenesiniz. Fî evâsıt-ı Zilka’de 1139 (Temmuz başları 1727).
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle