Fuzûlî - Leylâ vü Mecnûn/1601-1700
1601 Efgân edüp etdi hırkasın çâk
Sahrâlara düşdi zâr ü gam-nâk
Bu Mecnûnun zencîre özin bend etdüğidür
ve
Behâne ile Leylî tarafına getdüğidür
1602 Bir gün seher ol mücâvir-i deşt
Eylerdi gürüh-ı vâhş ile geşt
1603 Bir pîr-i hazîn görindi nâgâh
Zencirlü bir esîri hem-râh
1604 Mecnûnun esîre yandı cânı
Ol pîr-i hazîne sordı anı
1605 Kim bu ne esîrdür beyân et
Cürmin men-i mücrime ıyân et
1606 Sırr-ı dilin etdi pîr rûşen
Kim dûstdürür değül bu düşmen
1607 Men haste-i beste-i iyâlem
Fakr ile iğen şikeste-hâlem
1608 Bu hem men-i zârdan beterdür
Âvâre vü hâr ü derbederdür
1609 Bir rûzî içün olup füsûn-sâz
Her dem kıluruz füsûnlar âğâz
1610 Tâ hâsıl ola maâş-ı etfâl
Bir şu‘bededür bu gördüğün hâl
1611 Bu kanlulığa kılupdur ikrâr
Men iylemişem munı giriftâr
1612 Sâhib-diyetem men ü bu hûnî
Gör vech-i maâş içün füsûnı
1613 Tâ kim gezüp eyleye gedâlığ
Bendeni kıla girih-küşâlığ
1614 Her ne kazanur gezende ev ev
Taksîm ederüz arada cev cev
1615 Kısmetde hem etmişüz karârı
Men yarıyem ü bu şahs yarı
1616 Mecnûn dedi sehv edüpsen ey pîr
Dîvânelere gerek bu zencîr
1617 Gel hâcetümi menüm revâ kıl
Bend eyle meni munı rehâ kıl
1618 Sâyen tek olup senünle hem-seyr
Men ehl-i keremden isteyem hayr
1619 Her ne yığılursa bîş ü ya kem
Varın sana eyleyem müsellem
1620 Kasdum bu iki eyleyem men-i zâr
Evden eve seyr müşterî-vâr
1621 Şâyed ki bir evde ola mümkin
Ol zühreye olmağum mukârin
1622 Pîr oldı ümîd-i nef‘ ile şâd
Evvelki esîrin etdi âzâd
1623 Zencîre girüp remîde Mecnûn
Erbâb-ı cünûna düzdi kânûn
Bu Mecnûnun zencîre şerh-i gamıdur
ve
Beyân-ı silsile-i elemidür
1624 Ol silsileye olup hem-âvâz
Ağlardı ki ey menümle hem-râz
1625 Sen genc-i belâya ejdehâsen
Ser-rişte-i mihnet ü belâsen
1626 Şerh-i gama var min dehânun
Deprendükçe çıkar figânun
1627 Başdan ayağa delük delük ten
Gönlündeki râzun etdi rûşen
1628 Ey muntazır-ı nezâre-i yâr
Nezzâre-i yâra min gözün var
1629 Gezmek hevesiyle hâne hâne
Ol pîr ile oldılar revâne
1630 Tevfîk olup anlarunla hem-râh
Leylî haşemi gezerdi bir bir
1631 Mecnûn reseni elinde ol pîr
Ev ev haşemi gezerdi bir bir
1632 Leylî evine erişdi nevbet
Ol hasteye gâlip oldı hayret
1633 Ser-geşte-i âlem oldı pâ-best
Meyhâne öninde düşdi ser-mest
1634 Çün çekdi bir ihtiyârsuz âh
Leylî ev içinde oldı âgâh
1635 Bir âh ile kıldı haymesin çâk
Mazlûmına açdı çeşm-i nem-nâk
1636 Gördi ki görinmez olmuş ol zâr
Olmış gam ile zaîf ü bîmâr
1637 Kaşı kimi kâmeti bükilmiş
Yaşı kimi peykeri tökilmiş
1638 Cismi gam içinde cân şebîhi
Derk-i nazarı gam-ı bedîhî
1639 Dîdâr ile ol şeh-i letâfet
Mihmânına eyledi ziyâfet
1640 Râz-ı dil-i zârın etdi ifşâ
Bu şi‘ri bedîhî kıldı inşâ
Bu gazel Leylî dilindendür
1641 Yâr rahm etdi meğer nâle vü efgânumuza
Ki kadem basdı bugün külbe-i ahzânumuza
1642 Eşk bârânı meğer kıldı meded kim nâgeh
Bitdi bu şâh-ı gül-i tâze gülistânumuza
1643 Bize âh ateşinün yanduğı andan bilinür
Ki çerâğ eyledi rûşen şeb-i hicrânumuza
1644 Bu visâle yuhu ahvâli demek mümkin idi
Eğer olsaydı yuhu dîde-i giryânumuza
1645 Bir hayâl ola meğer gördüğümüz yohsa nigâr
Mutlakâ hâtıra gelmez ki gele yanumuza
1646 Yâr mihmânumuz oldı gelün ey cân ü gönül
Kılalum sarf nemüz var ise mihmânumuza
1647 Dilberün câna imiş kasdı Fuzûlî gel ki
Cân verüp dilbere minnet koyalum cânumuza
Bu Mecnûnun Leylîye mukâbil olup
Ahvâlin beyân etdüğidür ve
Fursatla râz-ı pinhânın ıyân etdüğidür
1648 Mecnûn ki ana nezâre kıldı
Râz-ı dilin âşikâre kıldı
1649 Çekdi feleğe figân ü âhı
Sultânınun oldı dâd-hâhı
1650 K’ey kadri bülend pâdişahum
Bildür mana kim nedür günâhum
1651 Fermâna muhâlefet mi kıldum
A‘dâya muvâfakat mi kıldum
1652 Bed-hâhlarun mıdur bu tedbîr
Gammâzlarun mıdur bu tezvîr
1653 Men mu‘tekidem bu âsitâna
Yâ Rab n’ola reddüme behâne
1654 Kimdendür ola mana bu hîle
Kim oldı ola muna vesîle
1655 Tâ hâk-i deründen olmışem dûr
Âşüfte vü haste-hâl ü rencûr
1656 Gâhî çekerem şikence-i gam
Gâhî olurem belâya hem-dem
1657 Tenhâ geçer oldı rûzgârum
Sahrâda ne mûnis ü ne yârum
1658 Sen hod güzelüm gamum yemezsen
Ol şîfte handadur demezsen
1659 Menden bu tegâfülün acebdür
Gûyâ ki nişâne-i gazabdur
1660 Men beyle niçün zebûn ü hârem
Ha geldüm eğer günâhkârem
1661 Çökdüm yere gerdenümde zencîr
Bismillâh eğer olursa ta‘zîr
1662 Fermân senden kabûl menden
Olma güzelüm melûl menden
1663 Zülf ü müje hançer ü resen bes
Hükmüni yürüt hem as hem kes
1664 Gel arada bir gubâr koyma
Öldür meni şerm-sâr koyma
1665 Ta‘zîrüme eylesen teallül
Lâzım meni öldürür tegâfül
1666 Ey lâle-izâr ü anberîn-mû
Gencîne-cemâl ü mâr-gîsû
1667 Tâ zülfüne olmışem giriftâr
Zencîr-i cünûna rağbetüm var
1668 Gam silsilesine pây-bendem
Dîvâneler içre ser-bülendem
1669 Sevdâda dönüp ziyâna sûdum
Peyveste bu şi‘rdür sürûdum
Bu gazel Mecnûn dilindendür
1670 Küfr-i zülfün salalı rahneler imânumuza
Kâfir ağlar bizüm ahvâl-i perîşânumuza
1671 Seni görmek müteazzir görinür beyle ki eşk
Sana bahdukda dolar dîde-i giryânumuza
1672 Cevri çoh eyleme kim olmaya nâgeh dükene
Az edüp cevr ü cefâlar kılasen cânumuza
1673 Eksük olmaz gamumuz munca ki bizden gam alup
Her gelen gamlu geder şâd gelüp yanumuza
1674 Var her halka-i zencîrümüzün bir ağzı
Muttasıl vermeğe ifşâ gam-ı pinhânumuza
1675 Gam-ı eyyâm Fuzûlî bize bî-dâd etdi
Gelmişüz acz ile dâd etmeğe sultânumuza
Tamâmî-i sühan
1676 Bir lahza kılup bu resme feryâd
Sultânına zulm-i aşkdan dâd
1677 Zencîrini etdi pâre pâre
Dutdı yine halkdan kenâre
1678 Endâmı şikeste çeşmi nemnâk
Rüsvâ vü harâb ü mest ü bî-bâk
1679 Ardınca koşun koşun uşağlar
Ahvâline kim güler kim ağlar
Bu Mecnûnun kûrlığ behânesiyle dildârı
Cemâlin gördüğidür ve
Dîde-i ümmîdin tûtiyâ-yı maksûda yetürdüğidür
1680 Bir gün dahi ol behâne-perdâz
Bir özge behâne kıldı âğâz
1681 Bağladı iki gözin ki kûrem
Ahvâl-i cihâna bî-şuûrem
1682 Arz eyledi za‘f ü bî-nevâlığ
Ev ev gezüp eyledi gedâlığ
1683 Takrîb ile azm-i yâr kıldı
Leylî evine güzâr kıldı
1684 Ol dûsta zâhir eyleyüp râz
Yâ dûst deyüp yetürdi âvâz
1685 Leylî ki eşitdi ol sadânı
Bildi eşiğindeki gedânı
1686 Evden çıhup etdi arz-ı dîdâr
Kıldı sadaka zekât-ı ruhsâr
1687 Pinhân bahuben ol âftâba
Mecnûn yine geldi bu hitâba
1688 K’ey hâl-i siyâhı göz sevâdı
Cân ârzûsı gönül murâdı
1689 Ger bağlu ise gözüm revâdur
Ser-çeşme-i lücce-i belâdur
1690 Bend eylemesem önin demâdem
Seylâba geder tamâm-ı âlem
1691 Göz kimi seni eyleyüp nezâre
Rüsvâ kılur ehl-i rûzgâra
1692 Tahkîk edübem ki düşmenündür
Men kıydım ana rızâ senündür
1693 Dergâhuna bağladum getürdüm
Baş üzre ayağuna yetürdüm
1694 Ey gamze vü la‘li şehd ü şemşîr
Hâhî afv eyle hâh ta‘zîr
1695 Dergâhuna geldüğümde ey hûr
Sermâyem idi gözümdeki nûr
1696 Öğretdi gamun mana ticâret
Yüz şükr ki kılmadum hasâret
1697 Göz nûrını hâk-i pâya verdüm
Az cinsümi çoh behâya verdüm
1698 Şâhum nazar et men-i gedâya
Bîgâneliğ etme âşinâya
1699 Cân bâğına gam nihâli tikdün
Ten mülkine derd tohmı ekdün
1700 Ol tohm ü nihâle nef‘-i hâsıl
Oldı nem-i eşk ü sûziş-i dil
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle