Dünyanın en sıra dışı yeri…Nehir birbirine karışmıyor, adeta kalemle çizilmiş gibi
Dünyanın dört bir yanında birçok ilginç yer bulunuyor. Özellikle her birinin birbirinden tuhaf hikayeleri mevcut. Hepsi ilginç görünüme sahip olduğu gibi bazılarının nasıl meydana geldiği bile açıklanamıyor.
Cehennem Kapısı / Türkmenistan Başkent Aşkabat’a yaklaşık 250 kilometre uzaklıktaki Merkez Karakum Çölü’nde yer alan kraterin derinliği yaklaşık 50 metre, genişliği ise 100 metrenin üzerinde bulunuyor. Türkmenlerin “Cehennem Kapısı” olarak adlandırdıkları krater, 1967 yılında doğalgaz sondajının çökmesi sonucu meydana geldi. Bu kaza sırasında sondajda çalışan bazı işçiler hayatını kaybetti. Türkmen jeologlar, kraterin sondaj esnasında yer altındaki kireç taşı benzeri madenlerin suyla teması sonucu erimesiyle meydana geldiğine inanıyor. Bazı kaynaklar ise sondajın yeraltı mağarası üzerinde yapıldığını savunuyor.
Özellikle yabancı turistlerin ilgisini çeken bu devasa yanar çukuru konu alan bir belgeselin bir Amerikan televizyon kanalında “Cehennem Kapısı” adıyla yayımlamasıyla kraterin ünü sınırları aştı. Alevleri geceleri yüzlerce metre uzaktan gözüken kraterin gürültüsü de yine yüzlerce metre mesafeden duyulabiliyor. Kraterin yanına rüzgârlı havalarda pek yaklaşılamıyor. Uzmanlar, doğalgaz sızdıran bu tür yerlerin kapatılamadığını, kapatılsa dahi zamanla biriken doğalgazın patlayabileceğini ifade ediyor.
Aynı bölgede yine sondaj kazası olan başka bir kraterde ise yeraltı suları birikmiş. Uzmanlar, doğalgaz sızdıran bu tür yerlerin kapatılamadığını, kapatılsa dahi zamanla biriken doğalgazın patlayabileceğini ifade ediyor. Aynı bölgede yine sondaj kazası olan başka bir kraterde ise yeraltı suları birikmiş.
Durdle Kapısı, Dorset, İngiltere Lulworth Mevkiinde yer alan bu büyüleyici kireçtaşı kemer, İngiltere’nin UNESCO tarafından Dünya Mirası Sit Alanı olarak kabul edilen ilk bölgesi. Kemer güçlü dalgaların kayada açtığı delikle 10 bin yıl kadar önce oluştu. Muhteşem manzara bir yana, bu alan kamp, kaya havuzları, doğa yürüyüşleri, kıyı traversi etkinliği ve fotoğrafçılık gibi etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
Bebek Adası / Meksika La Isla De Las Muñecas ya da Bebek Adası olarak bilinen Meksika’daki bu tüyler ürpertici ada; bir gece boğularak ölmüş genç bir kızın ruhunun yaşadığı düşünülen oyuncak bebeklerle dolu! Adanın her yeri yüzlerce oyuncak bebekle kaplı. Kirli elbiseleri, dolaşık saçları, yuvalarından fırlamış gözleri, kopuk kol ve bacaklarıyla bu bebekler oldukça korkutucu… Zaten Bebek Adası bir korku filmi seti gibi görünüyor.
Hikaye, Don Julin Santana adında bir adamın 1950’lerde karısını ve çocuğunu terk edip adaya taşınmasıyla başlıyor. Orada, tek bekçi olarak yalnız yaşıyordu. İzole bir hayat süren Santana, adanın yakınlarındaki kanallarda boğulmuş ufak bir kız çocuğu bulur. Çok geçmeden ise kızın oyuncak bebeğinin de kanallarda yüzdüğünü görür. Bebeği alıp ağaca asar. 50 yıl sonra adanın hemen her tarafında binlerce oyuncak bebek asılı halde görülebilmektedir. Santana, bu bebeklerin küçük kıza koruyuculuk ettiği düşüncesindedir.
Ölüm Yolu / Bolivya Burası 1995 yılında ‘Dünyanın en tehlikeli yolu’ ilan edildi. Yılda 300 turistin Ölüm Yolu’ndan aşağı kayarak can vermesi bu durumu kanıtlar nitelikte. Sadece 3 metre genişliğinde olan yol oldukça tehlikeli… Turistler ise arabaların geçtiği bu daracık yolda bisikletle gezmeyi tercih ediyor.
Quiraing, İskoçya Trotternish Sırtlarının en kuzeyindeki bölge yüksek tepeleri, gizli platoları ve kaya sütunlarıyla göz dolduruyor. Staffin-Uig yolunun zirvesindeki otoparktan başlayan yürüyüş güzergâhında Duntulm Kalesi’nin kalıntıları ve çatısı saman kaplı geleneksel kulübelerin bulunduğu Skye Ada Hayatı Müzesi de yer alıyor.
Canyonlands Ulusal Parkı, Utah, ABD Renkli manzaralarıyla bu ulusal parkta pek çok kanyon yer alıyor. 1964 yılında kurulan park dört bölüme ayrılmıştır: Island in the Sky, Needles, Maze ve Colorado ile Green nehirlerinden oluşan bölüm.
Carrick-a-Rede, İrlanda Tek başına bir balıkçı kulübesinin ve zengin doğal hayatın bulunduğu adaya ulaşmak için 350 yıl kadar önce balıkçılar 20 metrelik bir ip köprü kurmuşlar. Ziyaretçiler bu heyecan verici köprüyü geçtikten sonra sahilde yürüyüş yapabilir ve çevredeki güzelliklerin tadını çıkarabilirler.
Bedruthan Basamakları, Kuzey Cornwall, İngiltere Cornwall sahillerindeki bu etkileyici bölge, kıyı erozyonu nedeniyle sürekli değişen ve dönüşen bir dizi kaya sütunuyla süslü. Deniz havasını içine çekerek uzun yürüyüşler yapmaktan hoşlananlar için ideal bir yer.
Nagoro Köyü / Japonya Nagoro, ilginç bir nitelik taşıyan Japon köyü. Bir zamanlar bu köyde yüzlerce kişi yaşıyordu. Ancak yavaş yavaş köylerden şehirlere göçler başlayınca insanların yerini kuklalar aldı. Köyde kalan 3-5 kişi her gidenin yerine kuklasını yaparak köyün yalnız görünmemesini sağlamaya çalışıyor.
Haçlar Tepesi / Litvanya Haç Tepesi’nde ilk başlarda 100 haç vardı. Sonraları ise her gelen bir haç bırakmaya başladı. Binlercesi Haç Tepesi’ni oluşturdu. İlk haçlar 1985 yılında bir köylü isyanında dikildi. Şimdiyse haçların yanı sıra ilginç heykeller de bu tepede yer alıyor. Litvanyalıların başlatmış olduğu bu geleneği görmek için binlerce turist buraya geliyor.
Beelitz Heilsatten Akıl Hastanesi / Almanya Paslanmış yataklar, asma yaprakları ile kaplanmış binalar ve boş koridorların olduğu grafiti kaplı ve soyulmaya başlamış bu dev hastane 19. yüzyılın sonlarına doğru sayıları her geçen gün artan verem hastalarını tedavi etmek için yapılmış.
Toplamda 60 binadan oluşan hastane sadece hastaları tedavi etmek için kullanılmıyordu. Bu büyük alanda posta ofisi, kasap, restoran, fırın ve kendine ait elektrik santrali de vardı.
Rhone ve Arve Nehirleri, İsviçre Fransa’nın en uzun ikinci nehri olarak yolculuğuna başlayan Rhone Nehri, kendi kolu olan Arve Nehri ile kesiştiği noktada bu muazzam görüntünün ortaya çıkmasını sağlıyor.
Catacombe dei Cappuccini / İtalya Dünyadaki hiçbir mezar bu kadar korkunç olmamıştı. İtalya’da bulunan bu açık mezar, ailelerin yakınlarını tekrar görmeleri için tasarlanmıştı. Ancak zamanla iskelete dönüşen ölüler kötü bir görüntü oluşturdu. Şimdiyse bir müze gibi kullanılan Catacombe dei Cappuccini, turistler tarafından ziyaret ediliyor.
Karst Dağları, Guangksi, Çin Kireçtaşı, dolomit ve alçı taşından oluşan bu dağlar yağmur suyunda, nehirlerde veya göllerde de bulunan bazı asitlerle kolayca parçalanabiliyor. Bölgede kule, sütun ve koni şeklinde karstik yapıların yanı sıra doğal köprüler, geçitler ve mağara sistemleri de yer alıyor.
Danakil Çölü / Etiopya Danakil Çölü, Afrika’nın kuzeydoğusunda ve Etiopya’nın kuzeydoğusund, Eritre’nin güneyinde ve Cibuti’nin kuzeybatısında yer alan bir çöl. 50 derece sıcaklık, sayısız aktif volkan, toksik gazları tükenen sıcak su kaynakları ve inanılmaz güzel bir manzara… Çoğu kişi bu korkunç yeri “Yeryüzü cehennemi” olarak nitelendiriyor ancak her yıl buraya yüzlerce maceracı ziyaret ediyor. Bölgede rehbersiz bulunmak yasak. Burayı ziyarete gelenlerin çoğu, Erta Ale yanardağını görmeye geliyor. 600 metre yüksekliğindeki aktif yanardağ dünyanın en büyük lav kraterine sahip. Etrafında ise kükürtlü kaplıcalar, sülfat, demir oksit ve tuz birikintilerinin yol açtığı rengârenk oluşumlar göze çarpıyor.
Natron Gölü / Tanzanya Uzunluğu 52 km, eni ise 22 km. olan bu gölde derinlik en fazla 3 metre. Natron Gölü, Doğu Afrika’daki iki alkalik gölden biri olarak tanınıyor (diğeri Bahi Gölü). Her ikisi de bir ırmağa ya da denize boşalmayan kapalı havzalar meydana getiren göller, sıcak su kaynaklarına ek olarak bölgedeki derelerle besleniyor.
Tuz ve soda gölü özelliğine sahip bol mineralli Natron’daki eşsiz su bitkileri, gölün rengini yılda birkaç kez renklendiriyor ve inanılmaz görüntülerin oluşmasına neden oluyor. Ortalama sıcaklığın 50-60 derece olduğu göl, canlıların yaşamasını neredeyse imkansız kılsa da, milyonlarca flamingo için üreme alanı. Bu flamingolar, yılın belirli zamanlarında ortaya çıkan alglerle besleniyor. Göle civar tepelerden akan derelerin sodyum karbonat ve diğer mineraller bakımından son derece zengin olması, suyun alkali düzeyinin yüksek olmasının temel nedeni. Eski Mısır mumyalarının hazırlık aşamasında da kullanılan sodyum karbonat, Natron Gölü’nde ölen hayvanların çürümesini engellediğinden, göl civarında çok sayıda taşlaşmış hayvan da göze çarpıyor.
lha da Queimada Grande (Yılan Adası) / Brezilya Brezilya’nın kıyılarında saklı olan bu ada dünyanın en tehlikeli yeri olarak kabul ediliyor. Nedeni ise son derece basit. Ada gezegenin en zehirli yılanlarına ev sahibi yapmakta. Araştırmacılara göre metrekare başına yaklaşık 5 yılan yaşamakta ve dünyanın en zehirli yılanı Bothrops da burada bulunmakta. Brezilya hükümeti adaya ayak basmayı yasaklamış, ancak yıl boyu turistler burada boy gösteriyor.
Death Valley (Ölüm vadisi) / ABD Ölüm Vadisi, Güney Kaliforniya’da yer alan bir çöl vadisi. Mojave Çölü’nün bir parçasıdır ve Kuzey Amerika’daki en alçak ev en kurak, sıcak yerdir. Vadi Sierra Nevada Dağları’nın doğusunda Büyük Havza’nın içerisinde Kaliforniya ve Nevada hududunun yakınında yer alır. Bölgenin alanı 7 bin 800 kilometrekare büyüklüğündedir. Ölüm Vadisi’nde hâlâ araştırmaları sürdürecek bir vaka da yer almaktadır. Şimdilik vakaya verilen ad, hareket eden taşlar… Ayrıca burada su olmadan sadece 14 saat yaşayabilirsiniz. Bölgede şimdiye kadar kaydedilmiş en yüksek sıcaklık 56.7 derece…
Lençois Maranhenses National Park / Lençois Maranhenses Ulusal Parkı (Brezilya) Şaşırtıcı bir şekilde dışarıdan çöl gibi görünse de, Brezilya’nın milli parklarından biri. Kumul benzeri yapılarla çevrili birçok görülmeye değer küçük havuzu var.
Mount Roraima / Roraima Dağı (Venezuella) Devasa büyüklükteki gerçeküstü bir dağ. Olağandışı bitki ve hayvanların çokluğuyla dikkat çeken bu yer dünyanın en gizemli yerlerinden biri olduğu söyleniyor.
The Doorway Railway of Honoi / Hanoi’nin Giriş Demiryolu (Vietnam)
Kaynak: haber.com
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle