"Koyduğun engellerin farkında mısın?"
Beraber koçluk çalışması yaparken sıkça sorarım “şu an hayatında neyin değişmesini isterdin?” diye. Önce neyin değişmesini istediğini söylerler ve ardından hemen bir “ama” gelir. Bu ama isteklerin ne kadar imkansız olduğunu açıklamak içindir. Evlidir, çocuğu vardır, çok para lazımdır, su içse yarıyordur, çevresi geniş değildir, şanssızdır, ailesi istemiyordur, belli bir yaştan sonra mümkün değildir, şartlar uygun değildir… Bu liste böyle uzayıp gider.
Genelde bir sonraki sorum “peki istediğin değişimin önüne kendi koyduğun engelin farkında mısın?” olur. Bu soruya çoğu zaman bir cevap alamam. Bunun sebeplerinden biri genelde kendimizden ziyade dışarıya ve çevremizdekilere odaklı olmamız, ikincisi yaşadıklarımız üzerinde düşüncelerimizin nasıl bir etkisi olduğunun tam da farkında olmamamızdır.
Önce sizi engelleyen düşüncelerinizi, seçimlerinizi fark edin!
İsteyip de değiştiremediğimiz her şeyin önünde bulunan asıl engel kendi düşüncelerimizdir. Evet bazen hayat, bazen diğer kişiler önümüze çeşitli zorluklar çıkarabiliyor ama hiçbiri bizi bu zorlukları aşılamaz ya da aşılması zor engeller olarak düşünmemiz; kendimizi başka bir çaremizin olmadığına ikna etmemiz kadar engellemiyor.
Çoğu zaman daha düşünce aşamasında çıkabilecek muhtemel zorluklara bakıp zaten zor ya da mümkün değil diyerek daha denemeden vazgeçiyoruz isteklerimizden. Kimi zaman da ortaya bir zorluk çıktığında ya da fiziksel olarak değiştirmemizin mümkün olmadığı şeyler karşısında elimizde olan değişiklikleri de yapmıyoruz. Hayat bizden bir şeyler aldıysa biz de geri kalandan vazgeçiyoruz. Ya hep ya hiç diyoruz.
Oysa hayat hiçbir zaman siyah ya da beyaz değil. Her zaman önümüzde çeşitli olasılıklar ve bunlar arasında seçim yapma şansımız bulunuyor. Şartlar ne olursa olsun, o şartları nasıl ele alacağımızı, nasıl yaşayacağımızı biz seçiyoruz. Tam da bu sebeple, bizimle aynı durumda olup imkansız olarak tarif ettiklerimizi gerçekleştiren kişiler bulunuyor. Bu kişiler daha donanımlı, şanslı, mükemmel oldukları için değil sadece farklı düşündükleri için bunu başarabiliyorlar.
Bu kişiler bir şeyin ne kadar imkansız ya da zor olduğunu düşünmek yerine o şeyin nasıl gerçekleştirilebileceğini düşünüyorlar. Hayat onlardan bir şansı aldıysa, onlar kendilerine başka bir şans vermeyi seçiyorlar. Mükemmel değilim diyerek ya da bulunabilecek alternatif sebeplerin arkasına sığınarak istediklerinden vazgeçmek yerine mükemmel olmak için başlamak gerektiğini bilerek, sebepler yerine çarelere odaklanarak istediklerini elde etmek uğruna harekete geçiyorlar ve bu sayede hedeflerine ulaşıyorlar.
Eğer siz de hayatınızda bazı şeylerin değişmesini istiyorsanız önce kendinizi durduran tek şeyin kendi düşünceleriniz olduğunu, her zaman bir seçim şansınız olduğunu fark edin. Hayat ya da başkaları yüzünden önünüze çıkan imkansızlıklara değil, sizin tarafınızdan isteklerinizi imkanlı kılmanın yollarına bakın. “İmkanım olsaydı yapardım”a değil, “şu anki imkanlarımla neler yapabilirim”e odaklanın. Böylece hayatınızdaki en büyük engeli, isteklerinizin önüne engeller koyan düşüncelerinizi ortadan kaldırın ve istediğiniz değişime, isteklerinize kavuşun.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle