Yeniakit.com.tr’ye konuşan Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Başkanı İlknur Birsel, Cumhurbaşkanı…
Süresiz nafakanın süreli olmasının “sosyal devlet” anlayışının gereği olduğunu belirten Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Başkanı İlknur Birsel, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘süresiz nafaka’ konusunda yaptığı ‘Adil bir neticeye ulaşmamız gerekecek, bu işin masada kalması doğru değil’ şeklindeki açıklaması mağdurlar üzerindeki umutları artırmıştır.” şeklinde konuştu.
“Erdoğan’ın açıklaması 2 milyon mağdur kitlesinde umuda neden oldu”
Süresiz nafaka mağdurlarının beklediği düzenlemenin hayata geçirilmesi için gözlerin TBMM’de olduğunu hatırlatan Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Başkanı İlknur Birsel, şöyle konuştu:
“Uzun zamandır Türkiye'nin gündeminde ve yasal düzenleme sürecinde olan Türkiye'nin 30 yıllık kanayan yarası Süresiz yoksulluk nafakasında 100 günlük icraat listesinde de yer alan Nafakaya adil düzenleme ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın son açıklamaları 2 milyon mağdur kitlesine bu garabetin çözümünde artık sona gelindiğinin müjdesi olmuştur.”
“‘Nafaka hakkı gasp ediliyor’ diye çarpıtan güruh bugün de iş başında”
TBMM’de şekillenecek yeni nafaka düzenlemesine karşı çıkan kesimlerine tepki gösteren İlknur Birsel, “Nafakanın süreli olması için ilk olarak onu 2016 yılında gündeme gelmişti. Nafakanın süreli olması konusunda sosyal devlet anlayışının devreye girmesi yönünde yapılan çalışmalar ‘nafaka hakkı gasp ediliyor’ şeklinde çarpıtan güruh her zaman olduğu gibi bugün de iş başında.”
“Özel hayatının bekçiliğini yapmak nasıl bir özgürlük anlayışıdır”
Bazı ünlü isimlerlerle ezberledikleri bazı ifadelerle imza kampanyası başlattıklarına dikkat çeken İlknur Birsel, “Bir yandan özgürlük naraları atarken, diğer yandan kadının elin adamı olmuş kişiye ömür boyu ekonomik bağımlı yaşamasını ve özel hayatının takibine neden olan yasanın bekçiliğini yapmak nasıl bir özgürlük anlayışıdır?” diye sordu.
“Kanayan yaraya çare bulunmalı”
Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Başkanı İlknur Birsel, sözlerini şöyle tamamladı:
“TMK nın 175. maddesi 30 yıldır kadının birey olmasını, güçlenmesini engellemiştir. Her yıl açılan arttırma davaları, hapis cezalarıyla ömür boyu husumet nedeni olan yasadaki düzenleme aile ve toplumdaki artçı sarsıntıları önleyecek ve kanayan yaraya çare olacaktır. Yapılacak düzenlemeyle nafaka süresi beş yılı geçmemeli ve bu üst sınır dahilinde evlilik süresi, yaş, sağlık, eğitim,iş gücü, çocuk olup olmadığı gibi kriterlere bakılarak süreler belirlenebilmeli. Süreç içinde ise kadın çalışmaya teşvik edilerek, süre sonunda da gerektiği takdirde sosyal devlet devreye girmelidir.”
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle