Uluslararası bir araştırma ekibi, yavaş depremleri meydana getiren koşulların neler olduğunu bulmak…
Yapılan çalışma, yavaş depremlerin açıklanmasında önemli bir dayanak noktası olabilir.
Yavaş kayma olarak da bilinen yavaş depremler, ani ve düzenli olan depremlere benziyorlar. Ancak yavaş depremler günler ya da aylarca sürebiliyorlar. Bilim insanları, bazı bölgelerde büyük sorunlara neden olan bu yavaş depremlerle alakalı Yeni Zelanda’da bir çalışma gerçekleştirdiler.
Yeni Zelanda kıyılarında deniz seviyesinin 3.5 km derinliğinde 1 km’lik sondaj işlemi yapıldı. Araştırmacılar, bu şekilde yavaş depremleri meydana getiren fay hatlarına ulaşmayı başardılar. Faylara ulaşan bilim insanları, fay bölgesinde bulunan kayaların ezilmiş olmasından yola çıkarak fay hattını karakterize edebildiler.
Yavaş depremlerle ilgili Science Advances dergisinde yayınlanan makalede, yavaş depremleri meydana getiren fay alanlarının boyutları, tipleri ve fiziksel özellikleri, farklı kayalardan meydana gelmiş bir kaba deniz tabanı topografisi oluşturduğu aktarıldı. Bilim insanları, fay bölgesinde bulunan kaya türlerine ve özelliklerine baktılar. Araştırmacılar, bu kayaların daha önemli depremleri ve tsunamiyi tetikleyip tetiklemeyeceğini de incelediler.
Science Advances’ta yayınlanan makalenin ortak yazarlarından Cardiff Üniversitesi Yer ve Okyanus Bilimleri Okulu’ndan Dr. Ake Fagereng, çalışmalarının yavaş depremlere neden olan kayaların örneklerinin alınabildiği ilk çalışma olduğunu söyledi. Fagereng, sert ve yumuşak kayalarının, belirlenen özelliklerinden yola çıkarak modeller oluşturmak için çalışmalarının bir başlangıç noktası olduğunu söyledi.
2002 yılında Kaliforniya’daki San Andreas fayında yavaş kayma tespit edilmişti. Ancak bu faydaki yavaş deprem olayının nasıl, nerede ve neden ortaya çıktığı ve fayı neyin tetiklediği bulunamamıştı. Yavaş depremler üzerinde çalışmaya devam eden bilim insanları, yavaş deprem fayları keşfetmek için 2017 ve 2018 yıllarında Yeni Zelanda’nın Hikurangi batma bölgesinde JOIDES araştırma gemisi ile keşif gezileri yaptılar. Bu çalışmada bilim insanları, okyanus tabanında bilimsel sondaj yöntemlerini kullanarak yavaş deprem olaylarının kaynak bölgesindeki kayalardan örnekler aldılar.
Hikurangi batma bölgesi, Yeni Zelanda’nın en büyük deprem fayı bölgesidir. Bu bölge, yavaş depremleri incelemek için de en uygun alanlardan birisidir. Çünkü bu bölgedeki deprem olayları deniz tabanına yakın bir bölgede gerçekleştiğinden kaya örneklerini toplamak nispeten daha kolay oluyor.
Yeni Zelanda’da 2016’da meydana gelen Kaikoura depreminin Hikurangi bölgesinde bir dizi büyük yavaş depremin meydana gelmesine neden olduğu belirlendi. Bölgedeki yavaş deprem, Kaikoura depremini izleyen aylar boyunca devam etti.
Bölgede çalışma yapan araştırmacılar, yavaş deprem fayından örnekler alabilmek için iki sondaj kullandılar. Sondajların verileri, sismik yansıma profilleri ve yeryüzünün altındaki ses dalgaları ile denizde oluşan tabakların resimleri ile beraber yorumlandı.
Yapılan çalışma, fay bölgesinde birbirine zıt özellikli taş türlerinin birlikte yer almasının, denizde ve belki de karanın başka bölgelerinde yavaş depremlere neden olabilecek hareketlerin meydana gelmesine yol açabileceğini gösteriyor.
Yeni Zelanda Ulusal Su ve Atmosfer Araştırmaları Enstitüsü’nden Dr. Philip Barnes, araştırmanın sonuçlarının sadece Yeni Zelanda değil Japonya ve Kosta Rika gibi Pasifik Okyanusu havzasında bulunan ülkelerdeki deprem ve volkanik patlamaların meydana gelmesi ile doğrudan ilgisi olabileceğini söylüyor.
kaynak: https://phys.org
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle