Azerbaycan mimarisi - Azerbaycan'daki mimari gelişmeyi ifade eder
Azerbaycan mimarisi (Azerice: Azərbaycan memarlığı) Azerbaycan'daki mimari gelişmeyi ifade eder.
Azerbaycan’da M.Ö. 9.-7. yüzyıllarda şehirler ortaya çıkmış; savunma yapıları ve görkemli kale duvarları inşa edilmişti. M.Ö. 4. yüzyıl - M.S. 7. yüzyılda şehircilik alanında önemli adımlar atılan Azerbaycan'da İslam dininin yayılmasıyla mimarlıkta cami, medrese, türbe, kervansaray gibi yeni tarz binaların inşası öncelikli oldu ve Azerbaycan mimarisi,Ortaçağ'da İslam Dünyası'nın mimarisinin gelişmesinde önemli bir rol oynadı.
Azerbaycan'da farklı mimarlık ekollerinin meydana geldiği 10-12. yüzyıllardan günümüze depremler ve Moğol saldırıları nedeniyle yalnız içkale, kale duvarı, minare gibi yapılara ait çok sayıda harabe ulaşabildi. Nahçıvan mimarlık okulunun kurucusu Ecemi Nahçıvani'nin eseri Yusuf bin Kuseyr ve Mümine Hatun Türbeleri; Bakü'nün Şirvanşahlar Devleti'nin başkenti olmasından sonra inşa edilen Şirvanşahlar Sarayı ortaçağ Azerbaycan mimarisinin, günümüze gelebilmiş önemli eserlerindendir.
Rus hakimiyeti dönemindeki 19. yüzyılda Azerbaycan'da okul, hastane, tiyatro gibi yeni yapılar inşa edilmiştir. Özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında yapılmaya başlanan tiyatro binaları, Azerbaycan mimarisinde önemli bir yeniliktir. Sovyet dönemi Azerbaycan mimarlığının ilk aşaması Bakü çevresinde işçi kasabalarının kurulması ile başladı; bunları fabrika, liman, köprü gibi endüstri ve ulaşım tesisleri takip etti. 1940'ların sonunda dünyanın ilk petrol platformu olarak inşa edilen Petrol Taşları, II. Dünya Savaşı sonrası mimarlık tarihi açısından önemlidir. Bağımsızlık sonrasına Bakü'de Haydar Aliyev Kültür Merkezi, Uni Plaza gibi modern yapılar inşa edilmiştir.
Mimarî ekolleri
Bugünkü Azerbaycan topraklarında, İslâm öncesi mimari yapılara daha çok bölgede hâkim Urartular, Medler ve Persler'in mimari özellikleri yansımıştır. 7. yüzyılda müslümanların bölgeyi fethetmeleriyle bu alanda yeni bir döneme girildi; cami, medrese ve minare gibi İslâmî mimari eserler inşa edildi. Abbasiler Devleti'nin zayıflamaya yüz tuttuğu 9. yüzyılın sonları ve 10. yüzyılın başlarında ise Azerbaycan topraklarında Şirvanşahlar, Saciler, Salariler, Şeddadiler, Revvadiler gibi pek küçük feodal devletler ortaya çıkıp güçlendi ve bu devletlerde mimarî alanında gelişmeler görüldü. 11-12. yüzyıllardaki Selçuklu seferlerinde bazı önemli şehirler zarar görmüş olsa da Azerbaycan şehir mimarîsi gelişmeye devam etmiş ve bugünkü Azerbaycan topraklarında üç mimarî ekol ortaya çıkmıştır: Kuzey doğuda Şirvan, kuzey batıda Arran, merkezî hissede Nahçivan-Marağa mimarî ekolü.
Arran mimarî ekolü
Azerbaycan mimarîsi tarihinde bir ekol olarak ilk kez "Arran Mimarî Ekolü" ortaya çıkmış ve yaklaşık olarak 9. yüzyıldan itibaren şekillenmeye başlamıştır. Bu mimarî ekol Berde, Gence ve Beylegan mimarlarının üslup özelliklerini kendinde toplar.
Eski mimarî geleneklerle İslamiyet'in getirdiği tipik özelliklerin bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkan Orta Çağ Azerbaycan mimarîsinin ilk belirtileri, daha hilafet tarafından yönetilmeye başladığı zamanlardan beri büyük ve meşhur bir şehir olarak öne çıkan Berde'de kendini göstermiş ve Arran Mimarî Ekolü'nün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Berde'deki inşaat tekniği ve şehirleşme geleneği sonradan dönemin meşhur şehirlerinden olan Gence'de devam etti. Şeddadiler Devleti'nin başkent olarak seçtiği Gence, 10. yüzyılda Kuzey Azerbaycan'ın en büyük mimarî merkezlerinden birine dönüşürken Berde'de ortaya çıkmaya başlamış olan üslup özellikleri Gencede daha bariz biçimde şekillendi. 11. yüzyıldan itibaren Beylegan, daha sonra ise Şemkir şehri dönemin mimarî merkezlerine çevrilmiş, böylece Arran Mimarî Ekolü oldukça geniş bir alanı etkisi altına almıştır. Moğol işgalleri sonucunda Gence ve Beylegan'ın tahrip edilmesi, Berde'nin de ikinci dereceli şehir konumuna düşmesi Arran Mimarî Ekolü'nün 14. yüzyıldan itibaren önemini kaybetmesine neden oldu.
Nahçivan-Marağa mimarî ekolü
13. yüzyılda önemi artan Nahçıvan şehrinde yerli gelenekler Azerbaycan mimarîsinin birleşmesi sonucu yeni bir ekol ortaya çıkmıştır. Nahçivan mimarî ekolünün kurucusu Nahçivanlı meşhur mimar Ecemi Nahçıvani'dir. Mimar Ecemi’nin ortaya koyduğu mimarî üslup 13.-14. yüzyıllarda Nahçivan'a yakın bölgelerde inşa edilen yapıları da etkilemiştir. Güney Azerbaycan'ın Merend şehri Nahçivan mimarî ekolünün önemli merkezlerindendir; bu şehirdeki Cuma Mescidi, Nahçivan ekolünden günümüze ulaşmış dini yapılardandır.
Şirvan-Abşeron mimarî ekolü
Şirvaniler Devleti'nde Kesraniler sülalesi döneminde (1027-1382) ortaya çıkan Şirvan Abşeron mimarî ekolünün başlıca merkezini Bakü ve Şamahı çevreleri ile Derbent şehri oluşturur. Ancak depremler nedeniyle Şamahı ve Derbent'te 11. yüzyılla 13. yüzyılın ortalarına ait hiçbir eser bulunmamaktadır. Bakü'de bulunan Sınıggala Minaresi, Kız Kalesi, Merdekan Kaleleri, Nardaran Kalesi, Ramana Kalesi bu ekolün en seçkin abidelerindendir.
Saraylar
Şirvanşahlar Sarayı, Bakü
Şeki Hanları Sarayı, Şeki
Nahçivan Hanları Sarayı, Nahçıvan
Galeri
Bakü Kız Kulesi
Şirvanşahlar Sarayı
Dörtköşeli kale
Askeran Kalesi
Mümine Hatun Türbesi
Şeki Hanları Sarayı
Nahçivan Hanları Sarayı
Kelbecerde Gandzasar Manastırı.
Dadivank manastırı.
Bakü'de Saint Michael Başmelek Ortodoks Kilisesi.
Ortodoks Holy Myrrhbearers Katedrali.
Şuşa'da Ermeni Apostolik KilisesiGhazanchetsots Katedrali.
Tuzsuz Kavram Kilisesi, Bakü
Lüteran Kurtarıcı Kilisesi, Bakü
Juma Camisi, Şamahı
Muhammed Camii
Taza Pir Camii
Bibiheybet CamiiKubbesi
Heydar Camii
Hacı Sultanali Camii
Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi(De Bur's Sarayı).
Ismailiyya Sarayı.
Seyid Mirbabayev'nin Sarayı.
Devlet evi, Neftchilar Caddesi, Bakü.
Azerbaycan Devlet Filarmonisi.
The Bakü Belediye Başkanlığı Binası
Saadet Sarayı
Bakü Su Sporları Merkezi
Kristal Salon
Bakü Liman Kulesi ve Bakü Liman konutları
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle